Sabah, Hıncal Uluç'un 'Saray' yazısını nasıl değiştirdi
Sabah gazetesi, yazarı Hıncal Uluç'un "Saray" ifadelerini "külliye" yaptı, Uluç sert tepki gösterdi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konser vermesini köşesinde yazdığını, ancak gazetenin, yazıdaki “Saray” ifadelerini “Külliye” olarak değiştirdiğini yazdı.
"Ben 'Saray' sözcüğünün nasıl Başkanı ve iktidarı karalamak için yıpratıldığını iyi biliyorum. Bildiğim için de bu karalamalara yenilmek değil, inadına üstüne gitmek için 'Saray' sözcüğünü kullanıyorum, bu bir" diye yazan Hıncal Uluç, Fransa Cumhurbaşkanı ve ABD Başkanı'nın da konuklarını saray da ağırladığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı için "Külliye" ifadesinin kullanılmasının yanlış olduğunu da yazan Hıncal Uluç, "'Külliye kullanılabilir' diyen Başkan Erdoğan..Dikkat buyurun.. 'Kullanılabilir' dedi. 'Kullanılsın' değil.. Ben kullanmıyorum" dedi.
Hıncal Uluç’un konuyla ilgili yazısının “Saray ve Külliye!.” ara başlıklı bölümü şöyle:
“Dün, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın, ilk defa Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda verdiği konseri, müthiş bir keyif ve heyecanla yazmıştım.
Sabah gazetemi aldım. Okurken baktım, bütün 'Saray' sözcükleri 'Külliye' olarak değiştirilmiş..
Ben 'Saray' sözcüğünün nasıl Başkanı ve iktidarı karalamak için yıpratıldığını iyi biliyorum. Bildiğim için de bu karalamalara yenilmek değil, inadına üstüne gitmek için 'Saray' sözcüğünü kullanıyorum, bu bir.
İkincisi.. Macron, Türk Başkanı Elysee Sarayı'nda, Trump Beyaz Saray'da ağırlarken, ben niye 'Saray' sözünden utanayım ki?. Hem ülkem, dünyanın en güzel saraylarına sahip Türkiye.. Hem ben "Pembe İncili Kaftan"ları okuyarak büyümüş bir neslin çocuğuyum.
Karnımız aç olabilir, ama mesele bu ülkeyi temsil etmek olunca, Pembe İncili Kaftan'la gideriz, alemin şahlarına, krallarına.. Saraylarda da ağırlarız.
'Külliye kullanılabilir' diyen Başkan Erdoğan..
Dikkat buyurun.. 'Kullanılabilir' dedi.
'Kullanılsın' değil.. Ben kullanmıyorum.
Niyesini de anlattım..
Kötü niyetlilere yenilmem, bir.. Saray'dan utanmam, gurur duyarım, iki..
İşin bir de 'Dil' yanı var.
Türk Dil Kurumu (TDK) Sözlüğünü açın.
'Külliye' Maddesi aynen..
1. isim. Belli bir idari, ekonomik, kültürel ve sosyal amaca yönelik çeşitli kuruluşların toplu bir biçimde bulunduğu yer.
2. isim Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane vb. yapıların bütünü.
TDK sözcüğün Arapça 'Kulliye'den geldiğini de yazıyor.
Arap ve Osmanlı hep bu ikinci anlamıyla kullandı.
Yani cami ve etrafında, halka hizmet için kurulmuş, genelde hayrat amaçlı tesislere "Kulliye/ Külliye" dediler.. Birinci anlam halk arasında yerleşmedi.
Burası da önemli.. Dili 'Halk' benimser ve sözcüğü halk yaratır. Kurumlar ve kişiler teklif ederler. Halk seçer.
Hep ayni örneği veririm.
Yargıtay, Sayıştay, Danıştay, Kamutay Türk Dil Kurumu'nun ayni tarihte Temyiz Mahkemesi, Divanı Muhasebat, Şurayı Devlet ve Büyük Millet Meclisi yerine önerdiği sözcüklerdi.
Bugün Kamutay diyen var mı?. Çünkü Halk, Meclis'i kullanmaya devam etti, Yargıtay, Sayıştay ve Danıştay'ı aynen ve hemen benimseyip, alırken.
Cumhurbaşkanlığı Makamı tesislerinin de Saray mı, Külliye mi olduğuna, Halk ve zaman karar verecek.
Ben 'Saray'ı, ülkemi temsil eden Başkanlık Makamına fevkalade yakıştırarak ve gururla kullanmaya devam edeceğim.
Amerika ve Fransa Başkanı Saray'da oturuyorsa, benim Başkanım, niye oturmasın, söyler misiniz?.”
YORUMLAR
Yorum Yap