Magazin dünyasın ünlü ismi Sacit Aslan, "Can Tanrıyar, bir 'Korku İmparatorluğunun' çöküşü..."nü yazdı.

Vay efendim bizler nasıl olurmuş da onun ‘çarpık düzenine çomak sokarmışız!’ Bir de ilkokul düzeyindeki yazılarıyla boyundan büyük laflar etmesi ise cabası. Artık Türkiye’de ‘medya bitmiş ve gerçekler yazılamıyormuş!’… 

Gerçekleri cesurca yazıp çizme işi de medyadaki sicili şaibelerle dolu Can Tanrıyar’a kalmış! Ve o artık “siyaset ve ekonomiye ağırlık” verecekmiş!  Ama gelin biz Can Tanrıyar’ın çok renkli olan ‘kabarık dosyasını’ açalım!

VARAN 1

Can Tanrıyar’ın kendisinden 30 yaş küçük eşi Tamar Tanrıyar’ın (Oner) 2019 yılında ‘tehdit’ suçundan 5 ay hapis cezasına çarptırıldığı ve bu cezanın da hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile ertelendiği medyada geniş yer buldu. Bu karar göre Tamar Hanım aynı suçu 5 yıl boyunca işlememesi gerekiyordu. Ancak, sosyal medya üzerinden çiçeği burnunda anne Tanrıyar, hakaret ve tehditlere devam ettiği görüldü. Gelelim Varan 2’ye…

VARAN 2

Uçankuş TV’de sonun başlangıcı Can Tanrıyar’ın iş insanı ortağına veremediği hesap sonrasında konunun yargıya taşınması ve 100’den fazla emekçinin mağdur edilmesi olayı. Mahkeme 1,5 yıl önce aldığı kararla Tanrıyar ve ortağının iddialarını araştırmak için Uçankuş TV’ye saygın bir üniversitenin ‘ticaret davalarına’ bakan profesörünü ‘Resmi Denetim Kayyumu’ olarak atadı. Hatta alınan bu mahkeme kararını Tanrıyar Ailesi sosyal medya hesaplarından ‘zafer kazanmış kumandan’ edasıyla sevinçle karşıladı.

Ancak denetim kayyumunun 1 yıl boyunca büyük bir titizlikle yaptığı inceleme sonrasında Tanrıyar’ın ortağının Uçankuş TV’de kullanmak üzere verdiği paraları kendi hesabında tuttuğu gerçeğini ortaya çıkarttı. Resmi Denetim Kayyumunun raporunda ayrıca Can Tanrıyar’ın ortağından almış olduğu paralarla şirketin vergi borçlarını ödemediği, sigortaları yatırmadığı, kiracısı oldukları Türkiye'nin en zengin iş insanları arasında yer alan ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu’na kira ödemelerini yapmadığını tespit etti. Raporda dikkat çeken bir başka ayrıntıda ise Can Tanrıyar ve ailesinin yönettiği UçanKuş TV’de, çalışanların maaşlarının tam yatmadığı, bir bölümünün elden, yasal kısmının da banka üzerinden ödendiği görüldü. Kendisini mahkemeye veren çalışanlara hakaret eden Tanrıyar, ne acıdır ki hala haklarını ödemediği o emekçilerin yaptığı işleri hala yayınlamakta.

Durun daha bitmedi!

VARAN 3

Tanrıyar ailesi çelişkilerle doludur. Ortağı ile arasında sorunlar çıktıktan sonra medya sitelerinde Can Tanrıyar’ın “dayak yediğine” ilişkin haberler çıkar. Tanrıyar çifti bu haberinin hemen ardından sosyal medya hesaplarından sert bir ifade ile bu iddiaları yalanladılar. Hatta bir medya mensubunu ismini de vererek seviyesizce “Senin için top desem ne olacak sen de ispat et olmadığını” diyerek hakaretlerde bulunmaktan geri kalmadılar. Ancak ne hikmetse, hakaret dolu bu yalanlamalardan kısa bir süre sonra medyatik çift, yine sosyal medya üzerinden yaptıkları yayınlarda “dayak yediklerini ve savcılığın takipsizlik kararını zorla verdiğini” söylüyordu. Ani duygu değişimleri yaşayan çifte psikolojik tanımlar mevcut… Teşhisi siz değerli okurlara bırakıyoruz…

VARAN 4

Resmi Denetim Kayyumu Tanrıyar’ın, yanında çalıştırdığı basın emekçilerinin aylıklarını ve sigortalarının bir kısmını ödemediği bir kısmını da eksik gösterdiğini, pandemi döneminde 80 kişiyi sebepsiz yere işten atarak mağdur ettiğini gözler önüne serdi. 

İşte bu son derece vahim rapor sonrasında Can Tanrıyar’a güvenerek yaptıkları sözleşme ile UçanKuş TV’ye yatırım yapan iş insanı mahkemeye başvurarak ‘cayma hakkını’ kullandı. 

Mahkeme de kayyumun raporları ile kesinlik kazanan ‘usulsüzlükler’ sonrasında Tanrıyar’ın ortağın ‘cayma hakkının doğduğuna’ hükmetti ve yapılan sözleşmeyi feshederek UçanKuşTV’yi ve sosyal medya hesaplarını Can Tanrıyar’a bıraktı…

İşte bu kararı Tanrıyar ailesi büyük bir sevinçle karşılayarak çalışanlara mesaj yoluyla, “Kanal bize kaldı, artık biz özgürüz” diyerek mutluluklarını paylaşıyordu. 

Bu hikâye burada bitti sanmayın, devamı daha da vahim…

VARAN 5

Magazinci Can Tanrıyar, mahkemenin kararı doğrultusunda ortağına ödemesi gereken parayı ise ısrarla ödemedi. Tanrıyar, başta bu gelişmeleri okuyucularına duyuran medya siteleri olmak üzere eski ortağına ve ailesine akla hayale gelmeyecek senaryolar üreterek saldırmayı kendine hak gördü! Hatta işi daha da ileriye götürerek, yıllardır yaptığı gibi kendine has yöntemlerle ayrıldığı iş ortağının yakın çevresine de saldırmaktan geri kalmadı.

VARAN-6

Tanrıyar’ın ex ortağı ise tüm saldırılara göğüs gererek davasından ve alacağından vazgeçmedi. İşte bu noktada Tanrıyar, yeniden mahkeme yolunu tutarak bir önce verilen karara itiraz ederek ‘kendisine haksızlık yapıldığı’ algısı yaratmaya çalıştı. Bununla da yetinmeyen Tanrıyar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a mektup yazarak şikâyette bulundu.

Oysa Can Tanrıyar’ın unuttuğu bir şey vardı ve o da Tanrıyar ailesinin sosyal medya hesaplarından isim vererek ya da vermeden adrese teslim “tehdit, şantaj, iftira, hakaret ve küfür dolu” paylaşımlarının kayıt altına alındığı gerçeğiydi… 

Şimdi soru şu; “Magazinci Can Tanrıyar, Cumhurbaşkanımıza ve Adalet Bakanımıza yazdığı mektuplara bu paylaşımları da eklemiş miydi? Yoksa gözünden mi kaçmıştı?”

Ve gelelim tefrika halindeki VARAN serimizin 7’incisine…

Magazin basını ünlü şarkıcı Petek Dinçöz’ün çocuğunun babası olan iş insanından boşanarak ABD’nin Miami şehrine gittiğini bu evliliğin bitmesinde ise eski eşi Can Tanrıyar’ın ‘bitmek tükenmek bilmeyen’ Petek Dinçöz takıntısı olduğunu iddia ediyordu. Petek Dinçöz’ün mutlu yuvasının yıkılması ve Can Tanrıyar iddiaları sonrası Tamar Tanrıyar’ın ‘kıskançlık krizine’ girerek mübarek Ramazan ayında instagram hesabından hem de hamileyken yaptığı akla zarar paylaşımlar yer peşi sıra gelmeye başladı.

Kadir gecesinde yaptığı bu paylaşımlar onun inancı ile bağdaşır mı bilinmez ama hiçbir inançta en azından kutsal günlerde insanlara ağır hakaret etmek yoktur. Tamar Tanrıyar’ın takipçileri ve yakın dostları bu ağır ithamlar içeren paylaşımları görünce adeta şok oldular.

Seyhan Soylu, Petek Dinçöz’ün Türkiye’yi terk etmesinin sebebini açıklayarak bomba iddialarda bulunuyordu.