Sabah'tan Okan Müderrisoğlu'nun haberine göre, Bakan Koca, haziran ayının sonunda aşılamada 20 yaşa kadar inileceğini açıkladı.

Koca, 3. doz aşılamanın hibrit modelle olması üzerinde durduklarını belirterek, ilk etapta gönüllü gruplarda uygulamanın başlayacağını söyledi.

Koca, aşı tedarik sürecindeki son durum, aşıya olan ilgi ve ikna süreçleri, toplumsal bağışıklığın sınırı, hibrit aşılama yaklaşımı ve maskelerin çıkarılma şartları hakkında ise şu bilgileri verdi:

"Bu ay için planlanan 30 milyon doz BioNTech aşısının yaklaşık yarısı teslim edildi, tedarik süreci planlandığı gibi ilerliyor. Bugün itibarıyla 3.5 milyon doz Sinovac aşısının da Türkiye'ye gelmesini bekliyoruz. Çin'den izni çıkan aşının yeni partisinin toplamda 14.5 milyon doza ulaşması öngörülüyor. Bu sayede, Sinovac aşısı olmayı bekleyenlerin taleplerinin karşılanması hedefleniyor."

"Sonbaharla birlikte, ilk aşıların üstünden en az 6 ay geçtikten sonra, 3. doz aşıda etkinlik ve koruyuculuk tespiti için gönüllülerden başlanarak şu yol izlenecek: İlk 2 dozu Sinovac aşısı olan bir gruba yine Sinovac, bir diğer gruba BioNTech, diğer gruba da yerli aşı yapılacak. Aynı şekilde ilk 2 dozda BioNTech tercih edenler içinden gönüllü bir gruba da 3. dozda Sinovac, BioNTech ve yerli aşı vurulacak. Böylece 3. dozda hangi hibrit modelle en yüksek koruyuculuk sağlandığı dikkate alınarak yaygın ve yoğun uygulamaya geçilecek.

Toplumsal bağışıklığın oluşması için nüfusun en az yüzde 60'ının aşılanması gerekiyor. Ancak yüzde 70 ve üstü oranda aşılamanın daha anlamlı olduğu kabul ediliyor. Bu nedenle koruyuculuk etkisi de dikkate alınarak geniş kitlelere tercihine bağlı olarak ilk doz BioNTech aşısı yapılması ve toplumsal bağışıklığın hızla artırılması düşünülüyor.

Virüsün uğradığı mutasyonlar gözetilerek en az 2 metre mesafe bırakılması önerildi. 2 metre mesafeyi koruyanlar maskeyi çıkarabilir. Ama öyle durumlar olur ki "evde otururken ortama göre maske takmanız gerekebilir. Burada önemli olan aşılanma ve mesafeyi muhafaza etmektir.

Günlük vaka sayıları 5- 6 bin arasında inişli çıkışlı seyrediyor. Bunda hareketliliğin artmasının etkisi büyük. Salgını kontrol etmek için farklı dönemlerden geçtik. Tam kapanma, kısmi kapanma, kontrollü normalleşme dönemlerini yaşadık. Şu andaki dönemi de kontrollü sosyal hayat olarak görüp uygulamalıyız.

Vatandaşlarımız, 'Bu aşı beni korur' düşüncesinde olmalı. Ancak bazıları koruyuculuktan ziyade yan etkileri ön plana çıkarıyor. Ama ileri sürülen yan etkilerin bir karşılığı yok. İkna yöntemi ile aşılamada oranın artmasını bekliyoruz. Özellikle riskli gruplarda aşılama oranı yüzde 90'ı bulmalı."