Savunmasız Türk Lirası artan risklerle tuş oldu!
Dolar 8.6145 lira ile rekor kırarken, TL yılbaşından bu yana yüzde 15 değer yitirdi. ABD ekonomisinin hızla toparlanması gelişen ülkelerden sermaye çıkışını tetikledi. Yurtiçi siyasi gelişmelerin de etkisiyle zayıf düşen TL, küresel rüzgarlara dayanamadı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Türkiye ekonomisinin geleceğine yönelik devam eden endişeler ve ABD verilerinin beklenenden daha hızlı bir toparlanmaya işaret etmesiyle döviz kurları rekora uçtu. 6 Kasım 2020'de ekonomi yönetimindeki değişikliğin hemen öncesinde doların 8.5879 lira ile kırdığı rekor, 7 ay sonra aşıldı.
Dolar 8.6145 lira ile Euro 10.4662 lira ile tarihi rekoruna ulaştı. TL, yılbaşından bu yana dolar karşısında yüzde 15 değer yitirdi. TL'nin diğer para birimlerinden negatif ayrışmasında, enflasyona dair soru işaretleri, iç siyasi gündem etkili oldu.
Ayrıca, ABD Merkez Bankası'nın (FED) aylık 120 milyar doları bulan tahvil alım programı ile ekonomiye verdiği desteği erken geri çekilebileceği beklentisi kurların yönü üzerinde belirleyici oluyor.
Süreç, gelişmekte olan ülke para birimleri genelinde satış baskısı yaratırken, dış finansman ihtiyacı yüksek olan Türkiye gibi ülkeler daha kırılgan hale geldi.
FAİZ YETERLİ GELMİYOR
“Bu gelişmeye karşı tamponlarımız zayıf. Merkez Bankası (MB) ise güçlü bir politika yönlendirmesi yapmıyor” diyen Tera Yatırım Baş Ekonomisti Enver Erkan, buna siyasetteki gerginliklerin de eklendiğini söyledi. Erkan, “Reel faizimiz benzer ülkelerden yüksek olmasına rağmen yeterli gelmiyor.
Faizin artması gerekiyorsa artmalı, belirsizlik oluşmamalı” dedi. TL'nin son aylardaki kaybının en önemli nedeninin para politikası olduğunu belirten Investing.com analisti Şenay Şerefoğlu ise “MB'ye dair en temel sorunların başında atanma geliyor, bu da nasıl bir politika izleneceğinde kararın MB'de olmaması anlamına geliyor” dedi. Dolar günü 8.5820 liradan, Euro ise 10.4580 liradan tamamladı.
Döviz kurları neden yükseliyor?
1- ABD'de enflasyon yüzde 4.2 ile beklentilerin üzerine çıktı. Bu sıçrama FED üzerinde hem faiz artırma hem de parasal genişlemeyi yavaşlatma baskısı yaratıyor.
2- Gelişmekte olan ülke para birimleri için risk iştahı açısından kritik öneme sahip olan ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 1.61'e yükseldi.
3- Gelişmekte olan ülkelerde yatırım yapan fonlarda FED'in faiz artırabileceği beklentisiyle dolara dönme eğilimi artıyor. Bunun sonucunda gelişen ülke para birimleri değer yitiriyor.
4- Türkiye'de dış yükümlülükler yüksek, rezervler düşük, risk primi (CDS primi) yüksek olduğu için TL en çok değer yitiren para konumunda bulunuyor.
5- Son dönemde artan iç siyasi gerginlik yakından takip ediliyor. 2023 ya da daha erkene alınacak seçimlerde ittifakların nasıl şekilleneceği takip ediliyor.
6- MB'deki sık başkan değişimi ve iktidarın düşük faiz isteği, Türkiye ekonomisine ilişkin öne çıkan endişeler olmayı sürdürüyor.
7- Para politikası şu anda enflasyon beklentilerini kontrol altına alacak kadar sıkı görünmüyor. Enflasyonun seyri, yüzde 19 olan politika faizinin artırılmasına ihtiyaç duyulabilecek bir duruma işaret ediyor.
9.2 milyar dolarlık ödeme var
Haziranda ödemesi olan şirketlerin dolar talebinin de kurlardaki tırmanışta etkili olduğu ifade ediliyor. NoorCM Stratejisti Müdürü Arzu Toktay, TL'nin diğer gelişen ülke para birimlerinden negatif ayrıştığını, kurdaki yükseliş eğiliminin ise bir süre daha devam edeceğini söyledi. Toktay, haziranda özel sektör ve kamunun 9.2 milyar dolar tutarında borç geri ödemesi olduğuna dikkat çekti.
Mehtap Özcan Ertürk/Sözcü
YORUMLAR
Yorum Yap