Şeref Oğuz'un köşe yazısından alıntı

Türkiye fakir şirketlerin zengin patronlarıyla dolu… Sermayeleri yeterince güçlü olmayınca ekonomideki sıkıntılardan hastalanıyor, zor duruma düşebiliyorlar. Bu servet sahibi ama geliri düşük yapıyı dönüştürmek için şimdiden daha uygun zaman var mı?

Biliyoruz ki sahibi zengin olup kendisi fakir olan şirketin nefesi çabuk tükeniyor. Ve sermayesini servet yapan patron, soba ateşine çıra oluyor. Hazır salgın sürecinde farklı finansman kaynakları aramaya başlamışken, daha güçlü sermaye yapısı için adım atabilir, servet sermayeye katılabilir.

2001 krizini hatırlıyorum. Hani sermaye yapısı sorunlu şirketlerin sapır sapır döküldüğü zamanlar… Bir ilimizin ticaret ve sanayi odasında “şirketlerin krizden çıkış yolları” konulu konferans vermek için bu ile gitmiştim. Biraz geç kalınca salona en geç giren ben olmuştum.

Konuşmam çok kısa sürmüştü; “Hanımlar beyler, binanın bahçesi lüks otolarınızla dolup taşıyor. Oysa siz ilk iş olarak işçileri eve göndermeyi seçmişsiniz. Misal şu marka oto, en az 2 aylık personel giderini karşılayabilirdi.” Salon, sessizliğe büründü ve çoğu konuşmanın devamını dinlemeden çıktı.

Bana göre fakir şirketlerin zengin patronları için “serveti sermayeye dönüştürmek” için koronadan daha uygun zaman olabilir mi? Faizler tırmanışta ve yüzde 20’lik faizle yatırım yapmak, mümkün müdür? Zaten ekonominin rölantide olduğu/olacağı günümüzde…

ÇÖZÜM; SERVETİ ÖZSERMAYE YAPMAK

Patronlar; pandemi sürecinde şirketini, servetinle güçlendirip, bankaya, yüksek faizli krediye muhtaç etmemek gerekiyor. Ancak bu sayede faiz-kur enflasyon şeytan üçgenine düşmekten kurtulabilirsin.

Misal NG Kütahya Seramik dün, yeni fabrika yatırımını, 150 milyon Euro’luk özsermaye ile kuracağını açıkladı bile. Hayat devam ediyor ve bize servet sahibi patrondan ziyade sermayesi güçlü şirket gerek…

Dünya