TÜSİAD Başkanı'ndan kızdıracak sözler: Ahbap çavuş ekonomisi

"Kayırmacılığın, yolsuzlukların, ahbap-çavuş kapitalizminin, kaynakların verimli alanlara değil, kişisel ilişkiler üzerinden aktarılmasının ekonomik ilerlemeyi nasıl zayıflattığını, teori ve tarih, gözler önüne serer."

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Ankara’da toplanan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyinin açılış konuşmalarında, güncel ekonomik sorunlara yönelik değerlendirme Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan tarafından yapılırken, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan genel siyasi bir değerlendirme yaptı.

TÜSİAD'dan uyarı: Böyle giderse ihracat yapılamayacak

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da konuşmasında ağırlıklı olarak uzun vadeli bakışla Cumhuriyetin “ikinci yüzyılı” için beklentilerini değerlendireceğini belirterek, Cumhuriyetin kuruluş aşamasında benimsediği halkın egemenliğine dayalı, idari gücün mutlak değil sınırlı olduğu bir yönetimin benimsendiğini hatırlattı.

#reklam#

Yeni yüzyılda Cumhuriyet değerleriyle demokratik değerlerin bir arada yükseltildiği bir sistem önerdiklerini belirten Turan, bireysel hürriyet, çoğulculuk, din ve vicdan özgürlüğü, laiklik, imtiyazsız eşitliğe dayalı bir demokratik sistem arzuladıklarını kaydetti.

Turan, “Demokratik bir cumhuriyetin; toplumsal cinsiyet, inanç konusundaki bireysel tercih, etnik kimlik ve benzeri konularda hiçbir ayrım yapmadan, tüm vatandaşların eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğu, bir toplum düzenini esas aldığının bilincindeyiz. İkinci yüzyılımızda, herkesin, hiçbir ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşitliği, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı tartışmalarını geride bırakmak istiyoruz. Tüm vatandaşların hakkının-hukukunun gözetildiğinden hiç kimsenin şüphe etmediği; kadınların, çocukların tacize, tecavüze, şiddete uğramalarına, küçük yaşta evliliklere hiçbir gerekçeyle göz yumulmadığı bir toplum hayalini, maalesef günümüzde hala korumak durumunda kalıyoruz” diye konuştu.

Ahbap çavuş ekonomisi

Siyasiler yoğun ilgi gösterdi! TÜSİAD resepsiyonunda neler konuşuldu?

Ekonomik alanda da planlamaya dayalı, bireyin ezilmediği, hukuk üstünlüğünün korunduğu bir yapının gerekliliğine vurgu yapan Orhan Turan, “Cumhuriyetimizin birinci yüzyılı, iç ve dış siyasetin ekonomi üzerindeki etkisini bariz biçimde ortaya koyar. Kayırmacılığın, yolsuzlukların, ahbap-çavuş kapitalizminin, kaynakların verimli alanlara değil, kişisel ilişkiler üzerinden aktarılmasının ekonomik ilerlemeyi nasıl zayıflattığını, teori ve tarih, gözler önüne serer. Yüksek büyümenin reçetesi; küresel düzenle iyi entegrasyondan, evrensel normlara uygun yatırım ikliminden, başarının sırrının; adamını bulmak değil, iyi bir iş fikri bulmak olduğu iş ortamından, duyum almanın değil, öngörülebilirliğin önemli olduğu bir piyasadan, deneysel değil, deneyime dayalı, popülizme değil, uzun vadeli hedeflere odaklanan, kayırmacılığa değil, kurallara dayalı bir ekonomi politikası anlayışından oluşur” dedi.

Orhan Turan, gelir adaletsizliği ve yoksulluğun da Türkiye’nin temel sorunlarından biri olduğunun altını çizdi.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz