Watergate skandalını ortaya çıkarmasıyla tanınan ve uzun yılardır The Wahington Post için çalışan Bob Woodward'ın kitapları için önceki ABD Başkanı Donald Trump'la Mart 2016'dan beri yaptığı röportajların 20'sinin ham ses kayıtları, yeni sesli kitabını oluşturdu.

25 Ekim'de piyasaya çıkmasından önce sesli kitabın bir kopyasını edinen CNN, Trump'ın Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'dan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a uzanan dünya liderleriyle ilgili görüşlerini aktardı.

Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılırken kendi malikanesi Mar-a-Lago'ya götürdüğü gizli belgelere yönelik Adalet Bakanlığı soruşturması ve FBI baskınını tetikleyen etkenlerden olan Kim'in kendisine yazdığı mektupları Woodward ile paylaşmaya nasıl karar verdiğini de içeren ses kayıtlarına göre Trump, Woodward'a "Onları sana verdiğimi söyleme, tamam mı" dedi.

Woodward, daha sonra iki zirve yaptığı Kuzey Kore liderine başta savaş çığırtkanı söylemle saldırmasının Kim'i müzakere masasına götürme amacı taşıyıp taşımadığını sorduğunda, Trump, "Hayır, hayır. Hangi sebeple olursa olsun tasarlanmıştı, tasarlanmıştı. Kim bilir, belki de içgüdüsel olarak. İçgüdüleri konuşalım, tamam mı?” diyerek ekledi: “Çünkü gerçekten ne olacağını bilemezsin. Ama çok kaba ve sert bir söylemdi. En kabası."

Trump, daha sonra danışmanlarından Woodward'a Kim ile Kore sınırının askersizleştirilmiş bölgesindeki (DMZ) fotoğraflarını göstermelerini isteyerek şunları söyledi:

"Bu, ben ve o. Çizgi bu, değil mi? Sonra çizgiyi geçtim. Oldukça havalı. Biliyorsun? Oldukça havalı. Değil mi?"

CNN, bu bölümleri, 'Trump'ın Kim'i 'kendisinin çok daha büyük bir nükleer düğmeye sahip olmasıyla' tehdit etmesinin gerisinde geniş çaplı bir stratejisinin olmadığını kabul etmesi' olarak değerlendirdi.

Woodward, Trump'ı Kuzey Kore'nin nükleer programı hakkında sorgulaması, önceki Başkan'ın ABD'nin nükleer silah kabiliyeti hakkında övünmesine ve yeni ve muhtemelen oldukça gizli bir silah sisteminden söz etmesine yol açtı.

Trump, Woodward'a “Bu ülkede daha önce kimsenin sahip olmadığı bir silah sistemi kurdum. Görmediğiniz veya duymadığınız şeyler var. Putin ve (Çin Devlet Başkanı) Şi'nin daha önce hiç duymadığı şeyler var elimizde" dedi.

'ABD-Rusya ilişkilerini düzeltmemi engellediler'

Trump, Putin ile ilişkisinden söz ederken FBI'ın Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği iddiasına ilişkin sonuçsuz kalan soruşturmasının ABD-Rusya ilişkilerini 'iyileştirme şansını mahvettiğinden' yakındı.

Ocak 2020'deki sohbette "Putin'i beğeniyorum. İlişkimiz çok iyi olmalı. Rusya, Çin ve diğer herkesle iyi geçinmek için kampanya yürüttüm" diyen Trump, “Rusya ile iyi geçinmek iyi bir şey, kötü bir şey değil, tamam mı? Özellikle de 1332 kahrolası (f***ing) nükleer savaş başlığına sahip oldukları düşünüldüğünde" vurgusunu yaptı.

'Sert ve acımasız liderlerle daha iyi anlaşıyorum'

'Liderler ne kadar daha sert ve acımasızsa onlarla o kadar iyi anlaştığı' itirafında bulunan Trump, yine Ocak 2020'de şunları söyledi:

Erdoğan ile çok iyi anlaşıyoruz. Beklenmedik şekilde, çünkü herkes ne kadar korkunç bir adam olduğunu söylüyor. Ama biliyorsun, bu, benim çok işime yarıyor."

'Kolay olanları ben pek sevemiyorum'

"Benim ilişkilerim bir tuhaf, ne kadar sert ve acımasız olurlarsa, onlarla o kadar iyi anlaşıyorum. Biliyorsun değil mi" diye devam eden Trump, "Bunu bana bir gün açıkla, tamam mı? Ama belki de kötü bir şey değildir. Belki de kolay olanları ben pek sevemiyorum ya da pek anlaşamıyorum" mazeretini getirdi.