Şelale Kadak'ın yazısından alıntı

Günlük 30 milyon maskeyi üretip kalanı ihraç etmeliyiz

1milyon kişiyi istihdam eden tekstil ve hazır giyim sektörü, çok kısa süre içinde Türkiye'nin günlük medikal 30 milyon adetlik maske üretimini yapacak hale geliyor. Sektördeki esnekliği ve geçmiş yıllardaki tecrübeleri aktaran İstanbul Tekstil ve Hammadeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öksüz, "Türkiye pazarı için gerekli olan tıbbi malzeme üretimini sektörün yapacak kapasitesi var. Sektörde herkes buna dönebilir. Bir iki haftaya kadar sektörümüz, günlük 30 milyon adetlik üretimin üzerine de geçecek duruma gelecek" diyor.

Öksüz, hemen ardından da sektörün biraz rahat nefes alabilmesi için devletin medikal olmayan başta maske olmak üzere ürünlerin ihracatına da izin vermesini istediklerini ve bu konuyu bakanlıklarla görüşmeye başladıklarını söylüyor.

"Yurtiçini besliyoruz, bir iki haftaya kadar yurtdışına da göndermek istiyoruz. Şu anda N95 tıbbi maskelerde yasak devam ediyor ancak alternatif kumaş, örgü maskeler gelişiyor ve bir şekilde kabul gördüğü için talebi var. Bu ihracatın önünün açılmasını talep ediyoruz" diyen Öksüz, Türkiye pazarı için gerekli olan tıbbi malzeme üretimini sektörün yapacak kabiliyete sahip olduğunu, tıbbi maskeler üretildikten sonra kalanı da ihraç etmek istediklerini söylüyor.

Durma noktasına gelen sektörde bu konuda yeni yatırımlar olduğunu ve ayakta durmak için büyük bir çabaya girişildiğini Öksüz'den öğreniyorum. Sektör ilk iki ayı artışla kapatmıştı. Martta talep durunca işler de durmuş ve ihracat yüzde 17 gerilemişti. Öksüz, nisanda tekstil ve hammadde ihracatında yüzde 50'nin üzerinde düşüş beklediklerini belirterek, "Yerli üretime ağırlık vermek zorundayız" diyor.

Ahmet Öksüz ayrıca Uzakdoğu'nun çok fazla fiyat kırmaya başladığından da şikâyet ediyor ve şu noktalara dikkat çekiyor:

"Endişemiz var. Piyasadan duyumlarımıza göre Uzakdoğu, elindeki stokları bitirmek için özellikle kumaş ve iplikte çok fiyat kırıyor. Biz Türkiye olarak iplikte o kadar dışarıya bağımlı değiliz ancak elyafta dışa bağımlıyız. Yerli üretime öncelik vermek zorundayız. Çünkü bir süre her şey güllük gülüstanlık olmayacak."

Öksüz'den öğreniyorum ki koruyucu kıyafet ve maske üretimi nedeniyle, ihracatı tek artan ürün teknik tekstil. Kumaş ihracatına şu anda kontrollü bir şekilde izin veriliyor. Öksüz, "Konfeksiyon sektöründe bir çok üretici koruyucu kıyafet üretimine dönebilir ki şu anda çalışmalar başladı" diyor.

Tekstil ve konfeksiyon sektöründeki beklenti, nisan ayının dip yapacağı şeklinde. Mayıs nisan ayından daha iyi gidecek, çünkü yavaş da olsa Avrupa'da bazı ülkeler ayrışmaya ve sosyal hayatı biraz olsun hareketlendirmeye başlayacak. Öksüz de İngilter hariç, Kuzey Avrupa ve İspanya, İtalya ve Almanya'daki az da olsa başlayan hareketliliğin sektöre olumlu yansıyacağını düşünüyor.

Sabah