Dolar kurunun Aralık ayında 18 TL'yi aşması sonrasında  Cumhurbaşkanı Erdoğan Kur Korumalı Mevduat (KKM) -haram- sistemini açıklamıştı. Erdoğan'ın açıklamasıyla 12 TL'ye kadar gerileyen  dolar kuru, hafta başındaki kabine toplantısı sonrasında yine Erdoğan'ın, ''Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz'' sözleriyle 17 TL'ye tırmandı.

Döviz kurunu aralıksız gözetim altında tutan TCMB'nin ve kamu bankalarının neden aniden müdahaleyi azaltıp dolardaki yükselişe göz yumduğu merak edilmeye başlandı. 

Dolar kurunda devam eden yükselişin ardından, "20 Aralık'taki gibi kurlara yeniden müdahale gelecek mi?" sorusu gündeme geldi. 

Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin yeni bir finansal aracın hazırlıklarını tamamladıklarını söylemesiyle dolar kuruna enflasyon korumalı tahvil (EKT) ile müdahale edileceği öne sürülmüş, ancak bu çalışma duyurulmamıştı. 

Dolar kurunun 17.20 TL'yi zorlamasının ardından ekonomist Güldem Atabay'dan dikkat çeken yorum geldi. Atabay, dolar kurunun bilerek yükseltildiğini söyledi. 

Atabay, şu yorumu yaptı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan 2018’de başkanlık sistemine geçip de ilk Bloomberg Londra’da televizyona çıktığında ve “Faiz enflasyonudur sebebi” dediğinden beri TL’nin değer kaybettiğini biliyor. Dolayısıyla pazartesi günkü açıklamasını bir cahillik, basiretsizlik olarak algılamak doğru değil bence. Bu hafta bilerek ve isteyerek TL’ye bir değer kaybı yaşatılıyor.

Haftalardır olasılığı yükseldiği açısından bahsedilen yeni bir TL krizi aslında daha başlamış değil. Merkez bankasının elindeki son ateş gücü 15-20 milyar dolarlık daha satış yaparak TL’yi baskılamaya çalışmaktan öteye gitmez. Yaz sonundan itibaren ekonomik temellere dayalı yeni bir kur baskısı ile TL/dolar’ın 17,00’den yukarı tırmanacak gibi görünüyor.

Hızlı bir erken seçim kararı alınabilir. Bazı ekonomistlerin konuştuğu, daha katı sermaye kontrolleri devreye girebilir. Çok yüksek bir TL şoku yaşayabiliriz ve bankacılık sistemi, özel sektör, herkes sallanır. 

EKT çıkarılsa dahi 20 Aralık etkisini yaratmayacak. Döviz satma gücü yok artık Merkez Bankası’nın. Hani telaş ile 40 milyar dolar sattı. Bir 10-15 daha sattı. Sonra ne olacak? Bu satışlar o ürünü destekleyemeyecek.

O yüzden ben onun başarılı bir ürün olacağını düşünmüyorum. Çok ciddi talep getireceğini düşünmüyorum. Yapılması halinde de hazineye çok büyük bir yük olarak önümüzdeki seneye döneceğini düşünüyorum."