Ünlü gazeteci açıkladı: Halil Falyalı'nın yerine sisteme kim sokulacak?
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in videolarında gündeme getirdiği KKTC'li iş insanı Halil Falyalı önceki gün öldürüldü. Gazeteci Tolga Şardan'ın bugünkü "Boynuz kulağı geçti: Falyalı cinayeti" başlıklı yazısında verdiği bilgiler dikkat çekti. İşte ayrıntılar...
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Derin konuların yazarı Tolga Şardan, Halil Falyalı cinayetindeki şok bilgiyi açıkladı
Hem KKTC'de, hem Türkiye'de sanal ortamdaki yasa dışı kumar sistemini kontrol eden isim olduğu iddia edilen KKTC'li Halil Falyalı, evinin önünde kurulan pusuda öldürüldü.
Cinayetin duyulmasıyla birlikte özellikle sosyal paylaşımlar üzerinden ilginç bilgiler ardı ardına geliyor.
Gazeteci Tolga Şardan'ın 'teyide muhtaç' ibaresini koyduğu 'Kumar dünyası başta olmak üzere devlet - siyaset - mafya zinciri içinde yer alan yeraltı dünyasının bazı kalburüstü isimlerinin olayla bağlantıları kuruldu' dediği bugünkü yazısındaki ayrıntılar dikkat çekti.
YENİ GÖZALTILAR OLACAK
İstanbul'da cinayetle ilgili 3 gözaltı olduğunu belirten ve yeni gözaltılar olacağını söyleyen Şardan yazısında "Geçmişteki mesleki tecrübelerimden yola çıkarak, tetiği çekenlerin kim olduğunun ortaya çıkması cinayetin perde arkasının hemen aydınlanmasını sağlamayacağını söylemek yanlış olmaz" diyerek 1996'da öldürülen kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal'ın İstanbul'da, gazeteci Kutlu Adalı'nın KKTC'de öldürülmesini hatırlattı.
'Topal'ın öldürülmesinin ardından kumarın krupiyerli masalardan bilgisayar veya akıllı telefon ekranlarına geçiş yapmasına olanak sağlandı ve daha çok sıcak paraya kavuşuldu' ifadelerini kullanan Şardan şu soruları gündeme getirdi:
FALYALI'NIN YERİNE SİSTEME KİM SOKULACAK?
"Falyalı aynı süreçte, ABD'nin uyuşturucu kaçaklığından kırmızı bültenle aradığı bir suçluydu.
ABD, istese Falyalı'yı İngiltere gözetiminde başka ülkeye çekip yakalatabilirdi. Ama nedense yapmadı!
Örneğin, Sedat Peker'in iddialarında geçen uluslararası kokain kaçakçılığının Doğu Akdeniz bölümünde Falyalı'nın adı geçiyor. Falyalı bu işleri tek başına mı yapıyor?
Elbette hayır. Kokainin yola çıkışından sonra Kıbrıs'a gelişinden ve bölgede dağıtımından sorumlu olan Falyalı, Rusya'nın denetimindeki Suriye'nin Lazkiye Limanı üzerinden uyuşturucu sevkiyatında kimlerle çalışıyordu acaba?
Sadece yasa dışı kumar parasının aklanmasından mı sorumluydu?
Uluslararası uyuşturucu kaçakçılığında kimlerle paydaştı?
KKTC'de olduğu gibi Türkiye'de de siyasi bağlantıları var mıydı? Eldeki kayıt dışı paranın yasa dışı bahis üzerinden sisteme girmesi için birilerine destek verdi mi? Özellikle 2020'nin son aylarında.
Falyalı'nın yerine sisteme kim sokulacak?
Kardeşi Hüsnü Falyalı var. Ancak, kardeş Falyalı ağabeyini yerine geçebilecek mi yakında göreceğiz."
Şardan'ın yazısında öne çıkan diğer kısımlar ise şöyle:
"Sisteme gireceklere göre cinayetin fotoğrafının okunması daha kolay olacak!
Kıbrıs'ın yasal avantajı
Bu arada, KKTC'deki ortam hakkında kısaca bilgi vereyim.
Bilindiği üzere Türkiye'deki yasalar gereğince yasa dışı bahis yasak. Ancak, farklı metotlarla bu yasak delinebiliyor.
KKTC'de ise, işler daha kolay. İngiliz Anayasası'ndan alınan örnekle hazırlanan yasalar çerçevesinde 2017'ye kadar ülkede bilişim konusunda yasal boşluk vardı. Daha sonra uygulamaya konulan yasa uyarınca şartları uygun olanlara yasa dışı bahis sitesi açma izni verildi.
Görünürde bir site vardı, ancak altında birbirinden farklı yüzlerce sanal bet sitesi faaliyette. Bir ucu KKTC'de, diğer ucu artık dünyanın neresine giderse.
Böylelikle gerek Türkiye'de bu işin peşinde koşanlar, gerekse KKTC'de Falyalı gibileri yasa dışı bahis siteleri kurup işletmeye başladı.
Bugün gelinen nokta ortada!
Türkiye'nin aynası KKTC
Olayla ilgili Kıbrıslı bir dostumla görüşürken Falyalı'nın Ada'daki siyasilerle yakınlığından söz edip siyasetteki konumunu hatırlattı.
Yasaların Falyalı'ya neden uygulanmadığını sorduğumda, "Siyasete büyük finans sağlıyordu. Siyaset tarafından ciddi şekilde korunuyordu" yanıtını verdi.
Yıllarca sokakta polislik yapan bir başka dostuma Falyalı olayını sorduğumda verdiği yanıt şuydu:
"Türkiye'de yapılan işler, Kıbrıs'ta da yapılmaya başlandı. KKTC'deki siyaset, Türkiye'deki işlerin orada da yapılamasına göz yumdu. Bu, Türkiye'nin KKTC'deki siyasi tercihinin sonucudur."
Büyüteç'i, aynı dostumun dikkat çekici bir tanımıyla bitireyim:
YORUMLAR
Yorum Yap