Kimine göre gereksiz, kimine göre ise gerekli... Hep tartışılan ama hepimizin kullandığı bir hizmet vale hizmeti... İstanbul başta olmak üzere birçok gözde tatil beldesinde de verilen vale hizmetiyle ilgili bugüne kadar çok tartışma yaşandı.

Bu hizmetten yararlanan kimileri dayak yedi, kimileri para üstü bekledi, kimileri bonkörce davrandı, kimileri ücret vermemek için arabasını otoparka götürdü, kimileri de valelerden dert yandı.

İstanbul'da Levent, Etiler, Bebek, Nişantaşı, Arnavutköy, Kuruçeşme ve aklınıza gelen birçok bölgedeki restoran, eğlence mekanı, AVM'lerdeki valeler, ünlüler ile olan diyalogları ile sık sık medyaya yansıdı. Ünlülerin bir kısmı gazetecilerden çekindiği için vale ücretini hiç düşünmeden, hatta fazlasını verirken, bir kısmı da ne olursa olsun parasının peşine düştü.

Artık İstanbul'da vale ile ünlüler arasında yeni bir dönem başladı. İlk kez bu yazıda öğreneceğiniz gelişme; Valesiye Defteri uygulaması... Evet evet yanlış duymadınız; valesiye... Bu uygulama kapsamında birçok mekana ve işletmeye giden ünlü isimler, araçlarını valeye teslim edip ödeme yapmadan oradan ayrılıyor. Ünlülerin giriş çıkışlarını not alan valeler, ilerleyen günlerde bu tanıdık isimlerden ödemeyi toptan alıyor. Bu durum ünlü olmayan ancak mekanın müdavimi isimler için de geçerli.

Böylece ünlü isimler objektifler karşısında para vermek zorunda kalmıyor, fazla para vermekten veya bahşişten kurtulmuş oluyor. İstanbul'da yeni trend olan Valesiye Defteri'ne ihtiyaç duymayan ünlülerimiz ise eski düzenlerine devam ediyor.

Yalnız burada kendi kendime sormadan edemiyorum; borcunu toplu ödemek için işletmeye giden ünlüler, acaba esnaf ağzıyla 'Şunu düz yapsak' gibi pazarlık cümleleri kuracak mı? Bunu oldukça merak ediyorum.

Ömer Karahan/Sabah