Yalçındağ'dan Erdoğan'a: Hedef 'Çin'in ucuz iş gücüne alternatif olmak' olmasın!
Türkiye'nin Çin'e ucuz iş gücü alternatifi olmak yerine 'teknoloji üreten Çin'i kendisine model alması gerektiğini söyleyen TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Türk iş dünyasının hedefinin sadece tedarik zincirinde değil değer zincirinde de üst seviyelere ulaşmak olduğunu kaydetti.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)/ Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Türk iş dünyası olarak hedefimiz Çin’e ucuz iş gücü anlamında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor. Artık hedefimiz tedarik zincirinde olduğu gibi değer zincirinde de en üst seviyelere ulaşmak” açıklamasını yaptı.
Bir grup basın mensubuna açıklamada bulunan TAİK Başkanı Yalçındağ, Türk-Amerikan ticaret ilişkilerini, gündemdeki ikili sorunları, Halkbank davasını ve ticaret savaşlarını değerlendirdi.
Dünya'dan Handan Sema Ceylan'ın haberine göre Yalçındağ, “Artık hedefimiz tedarik zincirinde olduğu gibi değer zincirinde de en üst seviyelere ulaşmak!” diyerek şunları kaydetti: “Türk iş dünyası olarak hedefimiz Çin’e ucuz iş gücü anlamında alternatif olmak değil. Teknoloji üreten Çin’i kendimize model almamız gerekiyor. Bölgesel ve küresel gelişmeleri yakından takip eden, sınıfının en iyisi teknoloji ile donatılmış, iyi eğitimli ve kalifiye insan kaynağını yöneten ve dünyanın dört bir tarafından gelen taleplere anında cevap verebilecek dinamizme sahip bir noktaya yürüyoruz.”
ABD’YE İHRACAT %45 ARTIŞLA REKOR KIRDI
Bu yılın başından itibaren Türk-Amerikan ticaret rakamlarında rekora koşulduğunu belirten Yalçındağ, “COVID-19 salgınına bağlı önlemler ve tedarik zincirindeki köklü değişiklikler sebebiyle 2020’de ABD ile ticaretimiz durağandı. Bu yıl her iki tarafın da iş çevrelerini heyecanlandıracak seviyelere ulaştı. ABD’ye ihracatımız Ocak-Kasım 2021’de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45,1 artış göstererek, 13,2 milyar dolara ulaştı” dedi.
İhracat rakamlarının, ithalat rakamlarını da geride bıraktığına vurgu yapan Yalçındağ, “2021’in ilk 11 aylık döneminde ABD’den ithalatımız 11,7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ABD’ye ihracatımız ise 13, 2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşerek ticari fazla verdi. Toplam ticaret hacmimiz ise 25 milyar dolara yaklaştı. Diğer bir yandan, 2020 yılının ilk 10 aylık döneminde yüzde 5,6 olarak kayıtlara geçen ABD’nin toplam ihracatımızdaki payı, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 6,4 seviyesine yükseldi. ABD’ye ihracatımızdaki bu kayda değer artış oldukça heyecan verici. Yeni fırsatların da değerlendirilmesiyle ticaret hacminin çok daha yüksek seviyelere ulaşacağına inanıyoruz” açıklamalarında bulundu. Yalçındağ, ABD’nin 2,3 trilyon dolar tutarında ithalat hacmi olduğunu ve 20 trilyon dolarlık bir ekonomi olduğunu anımsatarak, Biden yönetiminin siyasi meselelerle ticareti birbirinden ayırmaya yönelik tutumunu son derece değerli bulduklarının altını çizdi.
EK VERGİLER ÇÖZÜME KAVUŞUYOR
Yalçındağ, Türkiye’nin ABD’ye en çok ihraç ettiği mücevher, seramik ve halı gibi ürünlere yüzde 25 ilave gümrük vergisi getirilmesini öngören Section 301 tasarısının çözümüne ilişkin geçtiğimiz günlerde somut bir adım atıldığını da anımsattı.
ALÜMİNYUM VE ÇELİK İÇİN MUŞ-RAİMONDOTAİ GÖRÜŞMESİ
Çözülmeyi bekleyen meselelerin de masada olduğunu kaydeden Yalçındağ, şunları söyledi: “Özellikle Section 232 uyarınca ülkemize uygulanan alüminyum ve çelik ek vergilerinin Türk sanayicilerini ne kadar zora soktuğunu muhataplarımıza iletiyoruz. Kasım sonlarına doğru ABD’nin bir süredir AB ülkelerine de benzer şekilde uyguladığı ek vergilerin kaldırılacağının açıklanması, 2022’nin Ocak ayı itibarıyla Türk müteşebbislerin maliyet dezavantajı ile karşı karşıya kalacağına işaret ediyor. Sorunun çözümü için Ticaret Bakanımız Mehmet Muş’un ABD Ticaret Bakanı G. Raimondo ve ABD Ticaret Temsilcisi K. Tai ile gerçekleştireceği toplantıların sonuçlarını büyük bir heyecanla bekliyoruz.”
200 MİLYAR DOLARLIK TEDARİK GÖÇÜ TÜRKİYE’YE FIRSAT SUNAR
TAİK olarak, bir yandan ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşlarını, diğer yandan pademinin küresel tedarik zinciri üzerindeki yıkıcı etkilerini çok dikkatli gözlemlediklerini anlatan Yalçındağ, “Ticaret savaşlarının ülkemize birbirinden cazip fırsatlar sunacağını bir kez daha söylüyoruz. Öyle ki, ABD ile Çin arasındaki ticaret hacminin 600 milyar dolara yakın olduğu biliniyor. Sadece 2018-2019 döneminde ABD’nin Çin ithalatı yüzde 16’ya tekabül edecek şekilde 90 milyar dolar daraldı. İkili ticaret hacmindeki bu düşüşün 2023’e kadar senede 200 milyar dolara kadar çıkabileceği konuşuluyor. ABD’nin bu süreçte tedarik zincirini Çin’den kaydırmasıyla birlikte Vietnam, Kamboçya, Tayvan, Meksika ve Kanada’nın yanı sıra Türkiye de alternatif tedarikçi olarak öne çıkıyor" dedi.
“Halkbank sürecini takip ediyoruz”
TAİK Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, “Halkbank şüphesiz Türk-Amerikan ticari ilişkileri için önemli bir bankadır. Türk ekonomisi içinde de çok önemli bir yere sahip. Bu sürecin hukuki kurallar çerçevesinde hakkaniyetli ve iyi bir şekilde çözüme kavuşturulacağına dair inancımızı koruyor, süreci yakından takip ediyoruz” dedi.
YORUMLAR
Yorum Yap