Bu hafta da yurtdışında ticari gerilimler, Brexit belirsizliği gibi konular piyasa hassasiyetini etkisi altında tutmaya devam edecek gibi görünüyor ek olarak içeride S-400 gelişmeleri ve İVME paketinin yansımalarını konuşmayı sürdüreceğiz gibi.

Yatırımcılar bunlara ek olarak AB seçim sonuçlarını, birçok küresel ekonomi verisini ve ABD’nin perakende kazanç sonuçlarını da yakından izleyecek.

Pazartesi günü ‘Bank Holiday’ nedeniyle İngiltere ve ABD’deki finans piyasalarının tatiller nedeniyle kapalı olacak bu nedenle kısa bir hafta geçireceğiz.

1. ABD-Çin gerginliği nereye gidiyor?

Amerika ve Çin arasında yeniden yükselen gerginliğin ne tarafa doğru sürüklendiği konusundaki görüşler karışık çünkü herkes Amerikan Başkanı Donald Trump’ın nasıl bir hızla söylemlerindeki tonu değiştirebildiğinin farkında. Bir sabah uyanıp hiç bir anlaşma olmayacağına da karar verebilir. Öte yandan baz senaryodaki beklentileri iki ülke liderinin G20 toplantılarında biraraya gelebileceği üzerine kurulu.

Trump’ın ABD’li firmaların Çinli telekomünikasyon devi Huawei ile iş yapmasını yasaklamasının ardından, ticaret savaşı küresel teknolojiyi kimin kontrol ettiği üzerine bir muharebeye dönüştü.

Cuma günü Trump Huawei’nin de ticaret anlaşmasının bir parçası olabileceği umutlarını bir nebze güçlendirdi ancak sonraki görüşmeler duyurulmadığı sürece yatırımcılar ikna olmayacak.

ABD Başkanı Donald Trump, ticari farklılıklara ilişkin gerilimler arasında bu haftanın başında Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile görüşmeye devam edecek. Trump Japonya ile olan büyük ticaret fazlasından memnun değil ve çift taraflı bir anlaşmaya ulaşılmadığı takdirde, otomobil ihracatları üzerine vergi uygulamayı düşünüyor.

Cuma günü, ABD’nin Çin ithalatı üzerindeki vergileri artırma kararına misilleme olarak Çin 60 milyon dolarlık ABD ithalatı üzerindeki vergileri artırarak, küresel ekonomiyi tehdit eden ticaret savaşını kızıştıracak.

Bu hafta Çin ve Amerika’dan gelecek önemli verilere bakıldığında: Cuma günü Çin’den gelecek PMI verileri bu hafta ülkeden gelecek tek önemli veri olarak karşımıza çıkıyor. Amerika’da ise Perşembe günü açıklanacak GSYH verilerine ek olarak Cuma günü gelecek Fed’in önemle takip ettiği bir enflasyon göstergesi olan PCE deflatör (kişisel tüketim harcamaları) verisi bekleniyor olacak.

2. AB Komisyonu için sandıklara gidildi

AB seçim oylaması Pazar günü bitiyor ve Euro bölgesinin en büyük üç ülkesi olan Almanya, Fransa ve İtalya’da da dâhil AB karşıtlarının iyi sonuç elde etmesi bekleniyor.

ING bankası bir notunda, “merkezi zeminin kırılganlığını sürdürdüğüne (AB boyunca) ve Avrupa bütünlüğünü bozacak popülist başarısının elde edileceğine yönelik endişeler çok yüksek,” dedi.

“Piyasalar için iki şey izlenecek; a) AB karşıtı oyların payının %25’i geçip geçmeyeceği ve b) ilerleyen aylarda bu partilerin birleşik bir grup olarak beraber çalışıp çalışamayacağı.”

AB liderleri Salı günü Brüksel’de toplanarak parlamento, komisyon ve konsey başkanları da dâhil bir sonraki AB kurum liderlerini görevlendirme sürecine başlayacak.

Avrupa Merkez Bankası’nın yeni başkan arayışı da, AB liderlerinin toplanmasıyla ilgi odağında olacak. Yatırımcılar Mario Draghi’nin yerini alacak kişiyi ve onun para politikası yaklaşımına imrenip imrenmeyeceğini görmek için çok hevesli.

3. May’in yerine kim gelecek?  

Theresa May Brexit anlaşmasına dair tekrar tekrar şansını denedi ancak başarılı olamadı. Şimdi Birleşik Krallık’ta gündem May’in yerine İngiltere Başbakanı olma yarışını kimin kazanacağı sorusuna odaklanmış durumda. Şu an yarışta olan 8 kişi, İngiltere’nin AB’den çıkışı konusunda May’in başarısız olduğu noktada başarılı olabileceğini iddia ediyor.

Beklentiler büyük ölçüde May’in yerine Brexit’ten anlaşmasız çıkılması olasılığını sıkça dile getiren Boris Johnson’ın geçmesi yönünde toplanıyor.

Bir başka olasılık ise yeniden seçimlere gidilerek belki de Muhafazakar Parti dışında bir adayın Başbakanlık koltuğuna oturması. Ancak böyle bir durumda parlamentonun çalışmaları etkilenecek ve yeni seçim masrafları zaten zorda olan ekonomi üzerindeki baskıyı artıracak endişeleri yüksek. Her iki senaryoda da -anlaşmasız bir Brexit veya yeniden seçim- İngiliz Pound’unun acı çekeceği şüphesiz. Ki bu ay zaten Dolar ve Euro karşısında yaklaşık %3’lük bir kayıp yaşadı bile.

Kısacası anlaşmalı olarak Brexit’in gerçekleşebileceği beklentilerinin azaldığı net biçimde görülüyor.

Orijinal Brexit tarihi olan 29 Mart, herhangi bir anlaşmanın yapılıp yapılamayacağını görmek için 31 Ekim’e ertelendi. 

4. Beklenen önemli ekonomik veriler

Almanya tüketici güven endeksi ve enflasyon verilerine ek olarak Avrupa’dan gelecek bu haftanın en önemli verileri bölgeye dair güven endeksleri olacak.

Türkiye’de ise bu hafta ekonomik güven endeksi, büyüme ve ticari denge verileri önemle takip edilecek.