Seçim öncesinde yeri imar barışının çıkartılacağı söylentisi Muğla’nın sahil kesimlerinde kaçak yapılarda çok büyük patlamaya neden oldu. Özellikle Fethiye ilçesinde dünyaca ünlü Kelebekler Vadisi’nin bulunduğu Faralya Mahallesi ile devamındaki Hisar, Kızılcakaya, Kirme ve Alınca bölgeleri ile Kabak Mevkii onlarca kaçak yapıyla doldu.

Mühürleme ve cezaların da kaçak yapılaşmayı durduramadığını, son 3 yılda 3 bine yakın mühürleme olduğunu söyleyen CHP Fethiye İlçe Başkanı Mehmet Demir konuştu. Demir, “Ne yapılırsa yapılsın kaçak yapılaşmanın önü alınamıyor” dedi.

Sözcü'den Mustafa Sarıipek'in haberine göre yasak uygulaması nedeniyle malzemelerin teknelerle getirildiğini söyleyen Demir, “Çalışmalar genellikle gece yapılıyor. Ne yapsak kaçağı önleyemiyoruz” diye konuştu. 

31 Aralık 2017'den önce yapılmış, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların imar ve iskan sorununun çözülmesi amacıyla hayata geçirilen “İmar Barışı” uygulamasında yaklaşık 10 milyon vatandaşın 19 milyarın üzerinde bedel yatırarak yararlanmıştı.

Şimdi de özellikle COVİD-19 salgını ile birlikte seçim öncesinde yeni bir imar barışının yapılacağı söylentileri ülke genelinde kaçak yapılaşmayı artırdı.

“CEZA VE MÜHÜRLEMEYİ TAKAN YOK”

CHP Fethiye İlçe Başkanı Mehmet Demir yaptığı açıklamada, Muğla genelinde kaçak yapılaşmadan duyulan sıkıntıyı dile getirdi. Demir, “Fethiye’de özellikle turistlerin büyük rağbet gösterdiği Kelebekler Vadisi, Kabak Mahallesi civarında ortalık kaçak yapıdan geçilmiyor.

Belediye tutanağı tutuyor, cezasını kesip yapıyı mühürlüyor ama kimse imar affı çıkacak diye mühür ya da cezayı takmıyor. Yönetime geldiğimiz son 3 yılda 2 bin 800 kişiye kaçak yapılaşmadan işlem yapılırken 3 yıldan önceki 20 yılda bin 200 kişiye bu işlem yapılmış. Belediye başkanımız mühürlüyor ama insanlar mühür fekki yapıyor.

Yollara jandarma ve zabıta koyarak kum ve çimento geçirilmesini engellemeye çalışıyoruz ama her yolu deniyorlar. Bazı malzemeleri yolu kontrol altında tuttuğumuz için teknelerle geçiriyorlar. Durum gerçekten vahim” dedi.

“ÇEVRE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ’NE ŞİKAYET ETTİM”

Muğla Barosu’na kayıtlı Avukat Sıdkı Celal Hasdemir, eski dostlarıyla birlikte kaldığı Kabak Koyu’nu yeniden ziyaret ettiklerinde şaşkınlığa uğradığını belirterek,

“Ankara’dan gelen dostlarımla 1996 yılında burada bir kampingde hem de ağaç evler üzerinde kalmıştık. O zaman yol olmadığı için Kabak Koyu’na keçi yolundan biz yürüyerek, çantalarımız ise eşek ile indirilmişti. Şu anda düzensiz ve kaçak yapılaşmayı görünce gözlerime inanamadım.

Çoğu yer SİT alanı ve Doğal Koruma Bölgesi ama müthiş bir yapılaşma var. İçimiz acıdı ve hemen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Muğla İl Müdürlüğü’nü arayıp şikayetçi oldum. Ayrıca durumu CİMER’e de bildireceğim” diye konuştu.

“BUNLARA KİMSE BİR ŞEY YAPAMAZ ARKALARI KALIN”

Bölgede uzun yıllardan bu yana kamping işletmeciliği yapan ve adının açıklanmasını istetemeyen bir işletmeci çok ciddi açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:

“İsmimin açıklanması bana zarar verir. Buralarda yapılacak ciddi bir araştırmayla buraların kimlere peşkeş çekildiği görülür. Kimi kime şikayet edeceksin? Şu anda sahilini kapatan işletme ‘Özel mülkiyet’ ibaresi koyarak insanların sahile girişini engelleyen tesis yaptı.

Bunun yasal olup olmadığını acaba kim araştırdı? Kaldı ki sahiller Anayasa gereği kapatılamaz. Gereken neyse o yapılmalı sonrasında iş işten geçmiş olacak ve bu bölge Ölüdeniz gibi ‘Ölü betonlaşma’ olacak.”

 GEÇEN İMAR BARIŞINDA 299 BİN 163 YAPI KAYIT BELGESİ VERİLDİ

31 Aralık 2017'den önce yapılmış, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı yapıların imar ve iskan sorununun çözülmesi amacıyla hayata geçirilen “İmar Barışı” uygulamasında Muğla’daki rakamlar şöyle:

Muğla’da 238 bin 885 konut, 47 bin 294 ticari ve 12 bin 984 konut ticari olmak üzere toplam 299 bin 163 bağımsız bölüm için yapı kayıt belgesi 1 milyar 202 milyon 194 bin 424,06 TL karşılığında alınmıştı.

Öte yandan Muğla'nın 13 ilçesinde yürütülen incelemelerde ise 3 bin 317 yapıda imar mevzuatına aykırılık tespit edilmiş ve mevzuata aykırı yapıların yıkım işlemlerine yönelik idari süreç başlatılarak bunların 982’sine yıkım kararı verilmişti.