İddiaya göre, 2016 yılında Eyüpsultan Camii meydanında bulunan bir bankta yatan zihinsel engelli Murat Başdaş'ın (26) yanına 2 kişi geldi. Kendisine yardımcı olacaklarını ve iş sahibi yapacaklarını söyleyen kişiler, Başdaş'ı notere götürerek çeşitli evraklar imzalattı. Birkaç gün boyunca iyiliksever sandığı adamların gösterdiği büroda kalan Başdaş, ardından yine sokağa atıldı.

Yaklaşık 3 yıl sonra engelli maaşı talebinde bulunan Murat Başdaş, aldığı ret cevabı üzerine şok yaşadı. Başdaş kendisi üzerine bir şirket açıldığını ve açılan şirket üzerinden naylon fatura kesilerek yaklaşık 4.5 milyon TL tutarında işlem yapıldığını, yaklaşık 6 bin TL BAĞKUR prim borcu olduğunu öğrendi. Şirket sahibi olarak göründüğü için engelli maaşı alamadığını ifade eden Başdaş, yetkililerden yardım istedi.

“BENDE BİPOLAR BOZUKLUK VE HAFİF ZEKA GERİLİĞİ VAR”

Hayatının büyük bölümünün Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nda geçtiğini söyleyen Murat Başdaş, “Yurtta yaşamış olduğum ve kendi psikolojik sorunlarımdan dolayı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir süre tedavi gördüm. 2009 yılında bana bipolar bozukluğu ve duygu durum bozukluğu tanısı koyuldu. Daha sonra bipolar bozukluğu, hafif zeka geriliği durumuna çevrildi. Bende şuan bipolar bozukluğu ve hafif zeka geriliği hastalığı var” ifadelerini kullandı.

“KENDİ ŞİRKETLERİNDE ÇALIŞTIRACAKLARINI SÖYLEDİLER”

Maddi imkansızlıklardan dolayı hayatını sokaklarda idame ettirdiğini ifade eden Başdaş, “Eyüpsultan Camii meydanında bankın üzerinde yatarken 55 yaşlarında bir adam ve yanında bir genç geldi. İsmi de Sabri ve Ali'ymiş. Benim burada sokakta kaldığımı öğrenmişler. Aynı gün içerisinde yanıma geldiler. Sokakta kaldığım için bana yardımcı olmak istediklerini söylediler. Ben o zamanlar 21 yaşındaydım. Bana yardımcı olacaklarını ve kendi şirketlerinde çalıştıracaklarını söylediler. Benden vekalet istediler. Ben de vekalet işleminin ne olduğunu bilmediğim için bu şahıslara Kartal 21 No'lu noterliğinde vekalet verdim. Bu olay benim başıma 2016 yılında geldi” diye konuştu.

“BU ŞİRKET BENİM BAŞIMA BELA OLDU”

Vekalet verirken hiçbir evrağı okutturmadıklarını söyleyen Başdaş, “Evraklarda ne yazıyor bilmiyorum. Ben sadece imzaladım. İmzaladıktan sonra beni ofis dedikleri bir yere götürdüler ama ben ofisin ne olduğunu bilmiyorum. Bana burayı işletecekleri ve benim orada çalışacağımı söylediler. Sokakta kalmayayım diye de beni orada 4 gün yatırdılar. Ben 4 gün beni Maltepe'de götürdükleri ofiste kaldım daha sonra beni kovdular. O ofisin anahtarlarını elimden aldılar ve ulaşabileceğimi söyleyip bana 4 adet telefon numarası verdiler. Ben de yapmış olduğum araştırmalar neticesinde 2016 yılında üzerime bu şahıslar tarafından şirket açılmış ve bu şirketin sahibi olarak beni göstermişler ama benim bu şirketler ama benim bu şirketle ilgili hiçbir bilgim yok. Ben sadece sosyal yardımlaşma vakıflarından yardım alırken, devletimizin imkanlarından faydalanmaya çabalarken, hayat mücadelesi verirken bu şirket benim başıma bela oldu. Zaten ben şirket sahibi biri olsam sokaklarda kalmam ve hayatım daha düzgün bir şekilde geçer” ifadelerini kullandı.

“ORTADA ŞİRKET YOK, BİR ŞEY YOK”

2016 yılından bu tarihe kadar 4.5 milyon TL civarında naylon fatura kesildiğini söyleyen Başdaş, “Naylon fatura diye tabir edilen işlemi yaparak devletimizi benim üzerimden dolandırıyorlar. Ben tekrar E-devlet üzerinden baktım 6 bin TL civarında bir borç görünüyor. Vergi dairesine gittiğim zaman şirket sahibi göründüğümü söylüyorlar. Bugün benim başıma bir şey gelse bana sahip çıkan birisi yok. Bir hastaneye kaldırılsam bana bakmazlar çünkü hem borçlu görünüyorum hem de üzerime şirket görünüyor ama ortada şirket yok bir şey yok” şeklinde konuştu.

“ENGELLİ MAAŞIMI ALAMIYORUM”

2019 yılında zihinsel engelli olduğuna dair rapor aldığını söyleyen Başdaş, “Esenyurt Kaymakamlığı'na engelli maaşı için müracaat ettim. Engelli raporumu götürdüm. Beni araştıracaklarını söylediler. Başvurum alındı. 10 gün sonra telefon açıldı. ‘Sizin üzerinize şirket görünüyor. Sizin engelli maaşı almanız için bu şirket kaydını sildirmeniz lazım' dediler. Engelli maaşı alamıyorum” diye konuştu.

“ŞİRKET SAHİBİ OLSAM BURADA YATMAM”

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na gerekilen başvuruyu yaptığını ifade eden Başdaş, “Her ne kadar Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunsam da hiçbir şey elde edemedim. Ben şuan hala şirket sahibi olarak muamele görüyorum. Ben şirket sahibi değilim. Gördüğünüz gibi size de söyledim. Eyüpsultan Camii meydanında bankların üzerinde yatıyorum. Yeri geliyor Eyüpsultan Devlet Hastanesi'nde yatıyorum. Üşümemek için hastaneye sığınıyorum. Benim daha çok canımın yanmaması için bu şirket konusu hakkında gereken araştırmaları yaparak beni bu şirket konusundan kurtarmalarını istiyorum çünkü ben şirket sahibi değilim. Şirket sahibi olsam burada yatmam” dedi.