Ak Parti'den TÜSİAD'a tepki: Huzuru dinamitlemeye çalışıyorlar
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, TÜSİAD tarafından önceki günlerde yayımlanan rapora yönelik eleştirilerde bulunarak, " Bu şunu gösteriyor ki TÜSİAD da vesayet özlemi içerisinde. Bu vesayet özlemi ile oturmuşlar bir rapor kaleme almışlar" dedi.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kongre Merkezi'nde düzenlenen Mamak Belediyesi'nin 2.5 yılda hayata geçirdiği projelerin tanıtım toplantısında, İstanbul ve Ankara'da, büyükşehir belediyeciliği alanındaki temel belediye hizmetlerinin halka ulaştırılması noktasında ciddi sıkıntılar yaşandığını söyledi.
'Ankaralının parası Mansur Yavaş'ın reklamı için kullanılıyor'
Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki bazı mahallelerin son 6 ay içerisinde günlük bir saat içme suyu aldığını belirten Şahin, "Bu su sorunun sadece Gölbaşı'nda değil Ankara'nın bir çok ilçesinde yaşandığını biliyoruz. Çamlıdere'deki baraj Ankara'nın su ihtiyacının yüzde 70'ini karşılıyor. Çamlıdere'nin mahallelerinde dahi bidonlarla su taşınıyorsa ortada çok ciddi bir beceriksizlik vardır. Sayıştay raporlarına yansıyan rakamlara göre ihale yasası ihlal edilerek yapılan asfaltlamalar neticesinde 87 milyon lira Ankara Büyükşehir Belediyesi zarara uğratılmış durumdadır. Ne yazık ki CHP'li Mansur'un Ankara'ya reva gördüğü belediyecilik anlayışı budur. Ankara'ya hizmetten esirgenen Ankaralının parası Mansur Yavaş'ın reklamı için kullanılıyor. Bunların anlayışı kendi reklamlarını yapmak üzere inşa edilmiş bir belediye anlayışıdır" diye konuştu.
'Bu siyasi bir kısırlığın ifadesidir'
Gün içinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir araya gelerek "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi" konuştuğunu anımsatan Şahin, iki liderin asıl amacının vesayetçi ve statükocu anlayışı güçlendirmek olduğunu söyledi.
Parti olarak vesayetçi ve statükocu anlayışın yeniden canlanmasına izin vermeyeceklerini dile getiren Şahin şöyle devam etti:
"Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde 'Siyasi cinayetler yaşanabilir.' diye bir hezeyanda bulundu. Eğer bir siyasetçinin söyleyeceği yeni bir şey yok ise topluma sunacağı yeni bir teklif yoksa bu tür hezeyanlara başvurmaktan başka bir yolu yoktur. Bu siyasi bir kısırlığın ifadesidir. Sorumlu bir siyasetçiye düşen gidip savcılığa ve ilgili makamlara bilgi vermektedir. Tabii bunu yapmadı. Bizi yine şaşırtmadı. Tek bir derdi var kafaları bulandırmak. Bürokrasiyi bürokratları da tehdit etti. Aslında biz buna ilk defa şahit olmuyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu'nun tehdit etmediği hiçbir kesim kalmadı. Neredeyse 84 milyonun tamamı Kılıçdaroğlu'nun tehditlerinden nasibini aldı. Kılıçdaroğlu esnafı, çiftçiyi, öğretmenleri, emeklileri ve sanatçıları tehdit etti. Sen kimsin kimi tehdit ediyorsun? Cürmün olsa ateşin kadar yer yakarsın. Yalnızca sen değil sen ve ortakların sandıkta boyunuzun ölçüsünü bir kez daha alacaksınız."
'Yaptıkları dostluğa sığmadığı gibi aynı zamanda anayasal bir suçtur'
Şahin, 10 büyükelçinin tutuklu Kavala ile ilgili yaptığı açıklamaya tepki göstererek, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından önceki günlerde yayımlanan rapora yönelik eleştirilerde bulundu.
Büyükelçilerin açıklamasının dostluğa aykırı olduğunu vurgulayan Şahin şunları kaydetti:
"Bizim anayasamız gereği görülmekte olan bir dava ile ilgili hiç kimse, hiçbir grup, hiçbir zümre, görevi, unvanı, amacı ne olursa olsun açıklama yapamaz, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Eğer bunu yaparsa anayasal bir suç işlemiş demektir. Büyükelçiler şunu çok iyi bilmelidirler ki yaptıkları dostluğa sığmadığı gibi aynı zamanda anayasal bir suçtur. Türkiye Cumhuriyeti devleti anayasal düzeni, mahkemelerinin bağımsızlığı hiçe sayılacak bir ülke değildir. Bunu da çok iyi bilmeliler. Buna göre ülkemizde misafir olacaklarsa görev yapacaklarsa bunu akıllarından çıkarmamalılar.
Geçtiğimiz günlerde bir TÜSİAD rapor hazırladı ve kamuoyuna açıkladı. Sanki ülkemizde, demokrasi ve laiklikle ilgili bir tartışma, gündem, sorun varmış gibi bu konular etrafında birtakım değerlendirmelerde bulundular. Aslında ne dedikleri çok anlaşılmıyor, demokrasi etrafında bir şeyler gevelemişler. Bu şunu gösteriyor ki TÜSİAD da vesayet özlemi içerisinde. Bu vesayet özlemi ile oturmuşlar bir rapor kaleme almışlar. Bütün bu hadiselerin değerlendirilmesini düşünüyorum. Belli ki birileri yine suyu bulandırmaya ve toplumumuzun huzurunu dinamitlemeye çalışıyor." TÜSİAD'dan çıkış: Mahşerin dört atlısı üzerimize geliyor TÜSİAD: Doktorlarımız, yazılımcılarımız, girişimcilerimiz ülkemizi terkediyor
YORUMLAR
Yorum Yap