Altın ve pırlantada şüpheli işlemler patladı
Türkiye’de kıymetli maden ve taşlarla kara para aklama konusundaki şüpheli işlemler bildirimi rekor düzeyde artarken denetim geriliyor.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Hazne ve Maliye Bakanlığı’na baglı MASAK’ın Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasasında Faaliyet Gösteren Kurum ve Kuruluşlara ilişkin sektör değerlendirme raporu önemli tespitler içeriyor. Reza Zarrab olayındaki altın trafiği ile tüm dünyanın tartıştığı, uluslararası kuruluşlarca kara para aklama ve terörizmin finansmanı açısından önlemleri yetersiz bulunan Türkiye’nin kıymetli maden ve değerli taş ithalatı ile ihracatı rekorlar kırarak artıyor.
Rapordaki denetim istatistiklerine göre, altın, gümüş, platin ve paladyumdan oluşan kıymetli madenlerle ilgili aracı kuruluşlara yönelik denetimlerin sayısı 2017’de 6 iken 2019’da 1’e düştü. 2018 yılında ise hiç denetim yapılmadı.
Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı ile uğraşanlardan denetlenenlerin sayısı 2017’de 23, 2019’da 14 oldu. Bu kuruluşlardan da 2018 yılında denetlenen olmadı.
ŞÜPHELİ İŞLEMLER PATLADI
Sektörde sayıları hızla artan kıymetli maden ve taşla uğraşanlardan MASAK’a gelen şüpheli işlem bildirimi ise büyük artış gösterdi.
Şüpheli işlem bildirimi 2016 yılında 900 iken 2017 yılında bin 323, 2018 yılında bin 969, 2019 yılında ise 2 bin 793’e çıktı. En yüksek artış yetkili müeseseler ile birlikte kıymetli maden aracı kuruluşlarında oldu. 2016’da 899, 2017’de bin 323, 2018’de bin 924 olan bildirim sayısı 2019’da 2 bin 745’e fırladı.
Türkiye’nin son on yılda mücevherat sektöründe lider ülkelerden biri haline geldiğine dikkat çekilen raporda, kara para ve terörün finansmanı (KA/TF) alanındaki farkındalığın arttırılması gerektiği belirtildi.
TÜRKİYE YÜKSEK RİSKLİ
FATF tarafından 2019’da kıymetli madenler ve taşlar sektörü yükümlü kurum ve kuruluşlarının işlemlerinin yüksek riskli olarak kabul edildiği anımsatılarak şunlar kaydedildi:
"Kuyumculuk sektörüne yönelik yeterli bir mevzuat olmaması, bu sektörde herhangi bir standardın var olmaması sektörde yapılacak kural ihlalleri karşısında uygulanacak cezaların belli olmaması keyfiliğe yol açıp KA/TF-M bakımından bir risk ortaya çıkardığından kuyumculuk sektörüne yönelik bir mevzuatın oluşturulması gerekmektedir."
Raporda, sektör açısından şüpheli olarak kabul edilebilecek işlemlerden bazıları şöyle sıralandı:
-Müşterilerin parayı birden fazla hesaba, havaleye veya nakde bölmek suretiyle işlem yapması,
-Müşterinin bilinen mesleği ve faaliyetleri, gelir kaynakları ve düzeyi ile ilgisi kurulamayan, dikkat çekici sıklıkta ve tutarda işlem yapmak istemesi,
-Türkiye’deki vize süresi sona eren yabancıların işlem yapmak istemesi,
- Kıymetli maden, taş veya mücevher alım satımı yapandan kısa bir zaman dilimi içerisinde limitin çok az altındaki tutarlarda döviz alım satım işlemleri taleplerinin tekrarlanması.
Nurcan Gökdemir/Birgün
YORUMLAR
Yorum Yap