Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın şehir hastanelerinin artık Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeli yerine “genel bütçe kaynaklarıyla” yapılacağını belirtmesinin ardından üç şehir hastanesi ile ilgili ihale süreci başladı.

KÖİ ile yapılması planlanmasına karşın Ekim ayında ihalesi iptal edilen İstanbul Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin aralarında bulunduğu üç şehir hastanesinin “Uygulama Projelerinin ve İhale Dokümanlarının Hazırlanması, Danışmanlık Hizmet Alımı İşi” için ihale tarihleri belli oldu.

Elektronik Kamu Alımları Platformu’nda(EKAP) yayınlanan bilgiye göre 4 bin 200 yataklı İstanbul Sancaktepe Şehir Hastanesi için 19 Kasım’da, 900 yataklı Ordu Şehir Hastanesi ve 1000 yataklı Sakarya Şehir Hastanesi için de 23 Kasım’da ihale yapılacak.

EKAP’ta yayımlanan ihale dökümanlarında verimsizliği nedeniyle sürekli eleştiri konusu olan büyük alan mantığının devam ettirildiği görüldü. KÖİ ile yapımı planlanmasına karşın Ekim ayında ihalesi iptal edilen İstanbul Sancaktepe Şehir Hastanesi’nin teknik şartnamesine göre, 1 milyon 113 bin metrekarelik kapalı alan belirlendi. Ordu Şehir Hastanesi’nin de yaklaşık 216 bin metrekarelik kapalı alanda yapılacağı belirtildi. Sakarya Şehir Hastanesi’nin de yaklaşık 240 bin metrekarelik kapalı alanda olacağı kaydedildi.

40 MİLYAR DOLAR ÖDENMESİNE DEVAM

KÖİ modeli ile yapılan ve yapımı devam eden 20 şehir hastanesi için toplamda 40 milyar Dolar’ın üzerinde kira ve hizmet bedeli ödemesi ise yapılmaya devam edecek.

Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, genel bütçeden yapılacak üç şehir hastanesinin ihalelerle ile ilgili konuştu. Pala, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları kamu zararı edildiğini itiraf eder nitelikteydi. KÖİ modelinden vazgeçildiğini açıklaması olumlu bir gelişme fakat yetersiz. Şehir hastanesi açma ısrarından vazgeçilmelidir” dedi.

BU YANLIŞTAN GERİ DÖNÜLMELİ

Pala, şehir hastaneleri projelerinden neden vazgeçilmesi gerektiğini şöyle özetledi: “Araştırma sonuçları, şehirden uzak büyük hastaneler yerine, şehir içinde 200-600 yatak kapasiteli hastanelerin korunması ve ihtiyaca göre bu kapasiteye sahip hastanelerin yaygınlaştırılmasının önemine işaret ediyor.

Ayrıca şehir hastanelerinde bir yatak başına Ankara Etlik’te 313 metrekare, Bursa ise 351 metrekare düşüyor. Bir hasta yatağı başına bu kadar alan yarattığınızda burayı nasıl ısıtacaksınız, nasıl soğutacaksınız, nasıl temizleyeceksiniz, hastanın yakınının hemşirenin, doktorun ulaşımını sürekli hızlı şekilde nasıl sağlayacaksınız? Mavi kod sisteminde mesafeler o kadar uzun ki sağlık çalışanları gelene kadar hasta yaşamı riske atılabilir. Bunların hiçbirisi düşünülmeden yapılan bu uygulamalardan vazgeçilmelidir”.

Burcu Cansu/Birgün