COVID-19 nedeniyle seyahat yasaklarının uygulanması ve özel hastanelerin de pandemi hastanesi olarak hizmet vermesi sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren kuruluşları olumsuz etkiledi. Sağlık turizmi kapsamında verilen hizmetler ile ilgili talep konusunda, hastaların virüs bulaşma riskinden dolayı hastane ortamına girmek istememesi etkili oldu. Bu dönemde sağlık turizmi sektöründe hizmet veren birçok kuruluş sıkıntılı günler geçirse de bu durumdan çok fazla etkilenmeyen işletmeler de var.

Sağlık turizmi alanında hizmet veren kuruluşlardan biri olan Longevita’nın Genel Müdürü Kağan Seymenoğlu, “COVİD-19 nedeniyle sağlık turizmi kapsamında sunulan hizmetler durma noktasına geldi ancak Longevita olarak daha farklı bir tecrübeden geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. İnsanların kendi yaşam alanlarında ve sosyal medyada sağlıklı ve güzel görünme içgüdüsü, virüsten korunma dürtüsünden baskın çıktı ve hastalar bu dönemde de tedavilerle ilgili bilgi almaya, fiyat sormaya, ameliyat için rezervasyon yapmaya devam ettiler. Hatta bazı hastalar uçuşlar açılır açılmaz randevu taleplerinde ilk sıralarda yer almak ve bekleme listelerine girebilmek için yarıştı. Hasta adaylarından aldığımız e-mail veya telefon aramaları beklenilenin üstünde gerçekleşti. Şu sıralarda tüm ülkeler temkinli normalleşme adımları atıyor, mevcut kısıtlamaları kaldırmaya hazırlanıyor, kontrollü bir şekilde hasta kabulüne başlıyor. Mart ayının ortasından Haziran ayinin ortasına kadar yaklaşık 3 aylık birikmiş talep önümüzdeki aylardaki hasta trafiğini sene sonuna doğru olumlu etkileyebileceğini düşünüyoruz. Bu hizmetin bir alternatifi yok, talep kaybolmadı sadece ertelendi. Türkiye’nin estetik branşlarda sunduğu fiyat kalite dengesi de başka ülkede bulunmuyor” şeklinde konuştu.

 İngiltere’de sağlık personeli sıkıntısı var

Brexit öncesi Birleşik Krallık'ta sağlık personeli kadro yetersizliği olduğunu belirten Seymenoğlu, “İngiltere’de hemşirelik en çok ihtiyaç duyulan ve en az kadrosu bulunan mesleklerden biri. Aynı zamanda hali hazırda çalışan doktor ve hemşirelerin uluslarına baktığımızda çok az bir kesimin İngiliz olduğu göze çarpıyor. Sağlık alanında çalışanların büyük çoğunluğunun Hindistan, Pakistan, Doğu Avrupa ülkeleri, Avustralya ve Yeni Zelanda kökenli olduğunu görüyoruz. Brexit sonrası uygulanması düşünülen göçmen politikaları kısıtlı kadrosu olan doktor ve hemşirelerin ülke dışından göçünü daha da kısıtlayacağı için sağlık personeli kadro yetersizliği, Birleşik Krallık dışına sağlık turizmi talebini arttırabilir. Türkiye de bu durumdan olumlu etkilenecektir.

Estetik cerrahi operasyonlarına talep artacak

Saç ekimi, plastik cerrahi, ağız ve diş sağlığı gibi estetik cerrahi branşların yanı sıra mide küçültme cerrahisi ve tüp bebek uygulamalarına olan taleplerle birlikte, hasta yatışı gerektiren onkoloji, organ nakli, beyin ve sinir cerrahisi, ortopedi gibi  branşlarda da talep artışının gerçekleşeceğini düşünüyoruz.  Bu gelişmelere bağlı olarak, sağlık turizmi sektörünün büyümesini sürdüreceğini rahatlıkla öngörebiliriz. COVID-19 krizi sonrası yayımlanan araştırma raporlarında da 2025 yılında dünya saç ekimi pazar büyüklüğünün 30 milyar dolar üzerinde olacağı, o zamana kadar senelik ortalama artışın %20-25 aralığında seyredeceği öne çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Merkezi Londra’da bulunan Longevita, saç ekimi, plastik cerrahi, ağız ve diş sağlığı ile göz tedavileri alanlarında talepleri olan Birleşik Krallık ve İrlanda’daki hastaların Türkiye’de sağlıklı ve uygun şartlarda tedavi olmaları konusunda hizmet veriyor.  Longevita yurtdışındaki hastalarına sağlık turizmi kapsamında Türkiye'de tedavi, konaklama, özel araçlarla transfer, karşılama ve tercümanlık hizmetlerinden oluşan paketler sunuyor.