Der Spiegel'den Halkbank dosyası; 'Türkiye ekonomisini 2001 krizi gibi çökertebilir'
Alman Der Spiegel dergisi, ABD'de "İran yaptırımlarının Halkbank aracılığıyla delindiği" suçlamasıyla süren davanın bugün düzenlenecek yeni duruşması öncesi bir dosya hazırladı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Haber için konuşan uzmanlar, Halkbank'ın suçlu bulunması durumunda "Türkiye ekonomisinin 2001 krizi gibi çökme tehlikesi taşıdığını" söyledi.
Şebnem Arsu, Maximilan Popp ve Alexander Sarovic imzalı haber, bugün duruşması görülecek Halkbank davasına ilişkin süreci değerlendirdi ve uzmanlardan davanın sonucuna dair öngörülere yer verdi.
Halkbank davası kapsamında ABD'de 28 ay tutuklu kaldıktan sonra Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü'ne getirilen Hakan Atilla, Der Spiegel'e yaptığı açıklamada "Ben masumdum. Haksız yere hapishanede geçirdiğim süreci unutmak istiyorum" dedi.
Haberde Atilla için Türkiye'ye döndükten sonra sürecin sona erdiği ancak "Halkbank ve Türkiye hükûmeti için yeni başladığı" ifadelerine yer verildi. New York'taki Federal Mahkeme'de görülecek duruşmada Halkbank'ın yargılanacağı belirtildi.
Der Spiegel'e konuşan gözlemciler, "en kötü senaryoda" Halkbank'ın suçlu bulunacağını ve 20 milyar dolara kadar bir yaptırım ve uluslararası bankacılık sisteminden çıkarılmak durumunda kalacağını söyledi.
En kötü senaryonun gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'nin en büyük bankalarından birinin uluslararası finansal işlemlere katılamayacağı ve "bankanın sonunun gelebileceği" belirtildi.
"Türkiye'nin ekonomik krizin içinde olduğu bir dönem" olduğu belirtilen haberde Halkbank'ın batmasının "ölüm darbesi" olabileceği belirtildi. Halkbank'ın batması durumunda Türkiye'de yüz binlerce yatırımcının birikimlerini kaybedebileceği ve liranın değerinin daha da düşebileceği vurgulandı. Ekonomistler, Türkiye'de finans sektörünün 2001 yılındaki kriz gibi çökme tehlikesiyle karşı karşıya olacağını söyledi.
"Siyasetçilerin dahil olup olmadığına da bakılacak"
"Duruşmanın bir de jeopolitik açısı var" denilen haberde, New York'taki Federal Mahkeme'nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da dâhil olmak üzere İran yaptırımlarının delinmesinde Türk siyasetçilerinin dahlinin olup olmadığına da bakacağı belirtildi.
Halkbank davasının çeşitli kıtalara taşınmış bir "ekonomik dedektiflik hikâyesi" olduğu ancak "siyasi kariyerleri yerle bir etme, ABD-Türkiye arasındaki hâlihazırda kırılgan olan ilişkileri etkileme" potansiyeli de taşıdığı belirtildi.
Haberde, Halkbank davasında dahli ispatlansa dahi, Cumhurbaşkanı konumunda olan Erdoğan’ın dokunulmazlığı olduğu ve bu nedenle suçlanmayacağı belirtildi. Ancak dava sürecinin Erdoğan’ın uluslararası itibarını etkileyebileceği vurgulandı.
ABD'li savcılar, Halkbank'ı İran, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) paravan şirketler üzerinden milyarlarca dolarlık bir sistem kurarak ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının delinmesine yardımcı olmakla suçluyor. Ekim 2019’da hazırlanan iddianamede Halkbank hakkında banka dolandırıcılığı, komplo ve kara para aklama dahil altı suçlama bulunuyor.
YORUMLAR
Yorum Yap