Geleceğin patronları;  nasıl yetişiyor, ne okuyor, ne dinliyor, nasıl eğleniyor? Araştırmaya Ali Sabancı’nın hedef gösterdiği mekandan başladık.

Mekanın popüler Dj’i ve genç patronların müdavimi olduğu DjBig G ile, eğlence sektörü üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Dj Big-G’yi dinleyenler arasında kimler yok ki? Şaşırıyoruz bu isimleri duyunca. DjBig-G’ye Hip-Hop müzik tarzıyla ilgili merak edilenleri sorduk. İşte o röportaj…

Dj Big-G kimdir? Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Yıldız Teknik üniversitesi Fizik Bölümü’nde okurken çok sosyal bir çevrem vardı. Bu işlere ilk başlamam da sosyalliğimin getirdiği etkiyle oldu. Parti organizatörlüğü, büyük şirketlerin getirdiği iyi isimlerin marketing ve bilet satış organizasyonlarını üstlendim.  Sektörün hızlı gelişimi ve büyük rakiplerin ortaya çıkmasıyla da kulüp işine yönelerek, kulüplerin işletmelerine dahil oldum. Danışmanlık hizmetleri verip, eğitim hizmetleri sundum.

Hip Hop ile yolunuz nasıl kesişti?

2000 yılından itibaren eğlence sektörünün önde gelen gece kulüplerinin işletmeciliğini yapıyorum. Hem ülkemize hem de Dünya’da neler oluyor hep araştırma halindeydim. Dünyada çok yaygın ve popüler olan Hip Hop müzik türüne ilgim bu yıllarda başladı.Bu işin merkezi Amerika’da Hip Hop müzik yapan gece kulüplerini gezdim, araştırdım, okudum.   Ve Türkiye’de doğru Hip Hop çalan Dj yoktu, bunu farkettim. Tamamen bu konudaki kapsamlı bilgim ve yeteneğim beni Dj’liğe başlattı. Yani mükemmeliyetçi, doğru yapılmayan hiçbir işi kabul etmeyen İşletmecilik yanım geminin kaptanı olmaya itti beni. Mekanların en önemli unsuru iyi bir Dj’di.

İsminizin hikayesi nedir?

Big-G ismi Amerikalı arkadaşlarımdan geliyor. İlk tanıştığımız anlarda adımı sorduklarında Ergin dememe rağmen onlar doğru telaffuz edemiyordu. Heceleye heceleye söyleyeyim dedim bu kezdeÖrcin’e döndü iş.  Zamanla Örc gitti C kaldı geriye. Ben de geniş yapımla bağdaşsın bari diyerek Big olsun dedim. Böylece DJ Big-G çıktı ortaya.

Özellikle iş insanlarının çocukları sizi çok seviyor? Bu etkileşim nasıl oldu?

İşimi çok seviyor ve doğru yapıyor olmam. Yenilikçi, araştırmacı, gözlemci yapım diyelim. Dinleyici kitlemin çoğu öğrenim ya da iş hayatı dolayısıyla yurt dışında uzun dönem bulunmuş kişiler. Yurt dışında dinlediği müziğin aynısını bende duyduğu için, çaldığım mekanlara geliyorlar.

Dj’Lik yapmanın sizi motive ettiği tarafları nelerdir?

Herşeyden önce sevdiğim mesleği yapıyorum. Bir de bazen beni dinlemeye gelenler, avm’de ya da bir mekanda beni gördüklerinde, yanlarındakilere beni işaret ediyorlar. “İşte Big-G” diye. Bu bana tarif edilemez bir mutluluk veriyor. Mesleğimi doğru yapışım ve sağlam karakterim insanların beni sevmelerini ve tanımalarını sağladı.

Sizi dinlemeye gelenler kimler?

Bahsettiğim gibi iş insanlarının çocukları dinleyici kitlem. Zamanla babalarını da getiriyorlar. Ya da çocuğum nedir bu her hafta Big G’ye gidilir mi diye merakından gelenler oluyor ve beni dinlediklerinde keyif alıp gerçekten eğleniyorlar. Bilseydik daha önce gelirdik deyip, takım elbise ve kravatlarını çıkarıp gelen üst düzey yöneticiler ve patronlardan oluşan geniş bir müdavim kitlem var.

Amerika’dan kim gelse önce Nusret’e sonra seni dinlemeye gidiyormuş. Böyle bir şey duyduk doğru mu?

Hip Hop müzik, Amerika orjinli özellikle de siyahilerin çok sevdiği bir müzik tarzı. Ülkemizde çok sayıda siyahi basketbolcu ve futbolcu var ve çaldığım mekânlara geliyorlar ve eğlenirken kendi ülkelerinde gibi eğleniyorlar, hiç yabancılık çekmiyorlar. Birçoğu da yakın arkadaşım oldu zaten. İstanbul’a yolu düşenler de kendi arkadaşlarından duyup geliyorlar.

Şöyle bir anım var. Ünlü bir menajer adımı duymuş yanıma geldi; ‘Ya arkadaş sen ne yapıyorsun? Amerika’dan basketbolcu, futbolcu kimi getirsek ilk istekleri et yemek için Nusr-Et’e, müzik dinlemek için de sana gelmek oluyor. Sen ne yapıyorsun bu adamlara?’ diye sordu.

Ben de; ‘Onlar benim müziğimle kendilerini evinde hissediyorlar. Adam Amerika'daki müziğin aynısını duyduğu için, kendini evinde hissediyor.  Sen, yurtdışında bir kulüpte; Tarkan’ı dinlediğinde nasıl mutlu oluyorsan, o da aynı o şekilde burada çaldığım müziği dinlediğinde kendini mutlu hissediyor ve evindeymiş gibi eğleniyor. O yüzden bana yani Big-G’ye geliyor. Nusr-Et’te karnını doyuruyor, benimle de eğleniyorlar’ dedim.

Son zamanlarda iş insanlarını DJ’liğe ilgi gösterdiğini görüyoruz. Onlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Emrinde binlerce kişi çalışan yöneticiler DJ kabinine çıktığında bambaşka kişi oluyorlar. Çünkü karşılarındaki kişiler ne çalacak onu bekliyor. O yüzden hızlı karar verip dinleyici kitlesinin nabzını iyi analiz etmeleri gerekiyor. Şarkılar arası geçişler çok önemli.

Dj’lik mesleği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Dj’lik mesleği ses sanatçılığı gibi bence. Bir mekana müşteriyi çeken, eğlendiren hep dj’lerdir. Bunun için de ciddi bir birikim ve kabiliyet gerekir. Şarkılar arası geçiş ise tamamen matematik hesabıdır.

Gelecek ile ilgili planlarınız nelerdir?

Türkiye’de iyi bir Dj olduğumu düşünsem de sadece ülkemle bağlı kalmak değil, uluslararası platformda yer almak istiyorum. Müziğin evrenselliğine doğru yol almak, daha büyük dinleyici kitlesine ulaşmak için Avrupa’ya ve diğer ülkelere açılmak istiyorum. Hedefim uluslar arası arenada olmak. Prodüksiyon anlamında da çalışmalar yapıyorum. Hip hop altyapıları hazırlayıp ünlü isimlerle çalışmak gibi bir hedefim de var. Bu hedefime yönelik de kendi stüdyomu kurmak için çalışmalara başladım.

Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Boş zamanlarımı ailemle değerlendiriyorum. 5 Yıllık evliyim, 4 yaşında Kıvanç adında bir çocuğum var.