İletişime yatırım yapan şirketler krizi fırsata çeviriyor

Ekonomik kriz veya daralma dönemlerinde akla gelen ilk “masraf kalemi” gibi görünen halkla ilişkiler ve reklam çalışmaları en ciddi darbeyi alıyor.

  • | Son Güncelleme:
  • | Patronlar TV

Ekonomik kriz dönemlerinde şirketler, ilk olarak PR, etkinlik, sponsorluk ve reklam gibi iletişim faaliyetlerinden vazgeçiyor. Oysa bu dönemlerde iletişime yapılan harcamalar bir maliyet mi, yoksa markaya değer katan bir yatırım mıdır? Geçmişte yaşanan örnekler ve tüm araştırmalar, iletişim çalışmalarına önem veren şirketlerin krizin kazananları olacağını ortaya koyuyor.

Son dönemde ticaret savaşları, merkez bankalarının müdahaleleri derken, ekonomide sıkıntılı günler yaşanıyor. Türkiye de, dünyadaki konjonktürden üzerine düşeni alıyor. Bir gün döviz yükselirken borsa düşüyor, diğer gün altın aşırı yükseliyor, piyasalarda tam bir belirsizlik durumu hakim oluyor. Bu duruma bir de seçim süreçleri ve dış politikadaki gelişmeler eklenince, ülkemiz alım satım işlemlerinin askıya, yeni yatırım projelerinin beklemeye alındığı, planların ertelendiği bir dönemi yaşıyor.

Ekonomik kriz veya daralma dönemlerinde akla gelen ilk “masraf kalemi” gibi görünen halkla ilişkiler ve reklam çalışmaları en ciddi darbeyi alıyor. Oysa bu çalışmaları kesmek “şirketlere bir tasarruf mu sağlar, yoksa bu süreçten güçlenerek çıkmada etkili birer araç mıdır?” sorusunun iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

Şüphesiz, geçmişte yaşanan örnekler ve yapılan birçok araştırma, iletişim faaliyetleri, zayıflayan pazarda satış yapabilmenin önünü açıyor. Böyle dönemlerde daha efektif bir iletişim planına ve doğrudan pazarlama aktivitelerine geçilmesi firmalar açısından hayati önem taşıyor. Örneğin, günümüzde krizden en çok etkilenen inşaat sektörü için aslında benzersiz fırsatların ortaya çıktığını da söylemek mümkün. Unutulmamalıdır ki, elinde birikimi olan tüketiciler için bu durum aynı zamanda bir fırsat oluşturmaktadır. Bu gruptakiler, daha önce ulaşmakta zorlandığı bir konutu bir anda satın alabilir konuma gelebilmektedir.

Kriz anları, kaygı ve stresin arttığı dönemler oluyor. Tüketici, böyle durumlarda alışveriş yapacağı markaya karşı ekstra güven arayışına giriyor. Dolayısıyla bu anlarda şirketlerin iletişime şeffaf bir şekilde devam etmeleri, tüketici nezdinde itibarlarını daha da yükseltiyor.   Ayrıca, kriz günlerinde kurumsal sosyal medya hesaplarının etkin kullanımı hayati önem taşıyor.

İletişimde Süreklilik Esastır

Manifesto Halkla İlişkiler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ozan Özkan, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “iletişimde sürekliliğin esas olduğuna” dikkat çekerek, “Kurumlar nasıl finans, İK, üretim, pazarlama gibi faaliyetlerini 365 gün sürdürüyorlarsa, iletişim süreçleri de kriz döneminde zafiyete maruz bırakılamayacak kadar önemli. Günümüz dijital iletişim çağında iletişim bir kurumu, kuruluşu veya markayı rezil de edebilir, vezir de… Asıl farkı yaratan iletişim gücünün nasıl verimli kullanılacağıdır. Görece durgun geçen yaz ayları, okulların açılmasıyla başlayacak ve yılbaşına kadar devam edecek maratonda öne geçmek isteyen şirketler için mükemmel bir hazırlık fırsatıdır. Talep seyreldi diye zamanı boşa harcamaktansa, daralan piyasa şartlarında nasıl fark yaratılacağının stratejik iletişim çalışmalarının yapılması için en uygun koşulları sunar.”

“Eyvah kriz var! Kafamızı Kuma mı sokalım?”

Krizlerin, “kafayı kuma sokma değil, pazara çıkıp bağırma zamanı” olduğunu vurgulayan Ozan Özkan, şöyle devam etti:

“Şu tecrübe ile sabittir ki, ne Türkiye’nin, ne dünyadaki herhangi bir ülkenin ekonomisi hep yukarı doğru gitmez. Muhakkak ki ekonomilerde çıkışlar, inişler yani dalgalanmalar olur. Zaten daha kurumsal şirketler bu dalgalanmaları hesaba katarak planlamalarını yaparlar. Böyle dönemlerde ana akım ve sosyal medyada, kurumlara, markalara, ürünlere ilişkin mesajlar seyreldiğinden iletişim için aslında çok uygun bir ortamı barındırır. Çünkü mesajınız daha görülür ve daha bilinir. Eğer doğru hedef kitleye, doğru kanaldan, doğru zamanda ve doğru mesajı verebilirseniz başarı kaçınılmazdır. Zaten kurumlar da bu 4 doğruyu bir araya getirebilmek için iletişim profesyonellerine ihtiyaç duyarlar.”

Ozan Özkan, rekabette ayakta kalmak isteyen şirketlerin, kriz zamanlarında iletişim faaliyetlerine yatırım yapmaya özen göstermeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz