Mahkeme planları, üst ölçekli plan kararlarına aykırı bulduğu için İstanbul’un anayasası kabul edilen 100 binlik Çevre Düzeni Planı delinerek askeri alan, “kentsel gelişme alanı” ilan edildi. Mahkeme kararına rağmen inşaat yoğunluğu ve bina yüksekliğinde ise değişiklik yapılmadı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın Tuzla’da 2020 yılında rezerv yapı (yeni konut) alanı ilan ettiği askeri alanda kalan parsellerin 168 bin metrekarelik bölümü için Tuzla Belediyesi tarafından 2021 yılının mart ayında imar planları hazırlanmıştı.

Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre askeri alanda kalan parseller için imara açılması girişimi 2014 yılında Piyade Okul Komutanlığı ile Tuzla Belediye Başkanlığı arasında yapılan “Yola Arazi Terki (Şelalepark) Protokolü”ne dayanıyor.

Belediye protokoller kapsamında büyük kısmı maliye hazinesine ait olan askeri alan sınırı içindeki parsellerin 50 bin metrekaresini “gelişme konut alanı” olarak belirlemişti.

Bu alanda inşaat hakkı 1.75, kat yüksekliği 6 kat olmuştu. Parsellerin 10 bin metrekaresi ticaret-turizm-konut alanı oldu.

AVM ve otel yapılabilecek bu alanda inşaat hakkı 2, bina yüksekliği 8 kat olarak belirlenmişti.

Geri kalan kısım da rekreasyon alanı, eğitim alanı, cami, orman, mera, akaryakıt istasyonu, yol olarak düzenlenmişti.

YÜRÜTME DURDURULDU, ÇEVRE DÜZENİ PLANI DELİNDİ

Açılan dava sonucu İstanbul 3. İdare Mahkemesi, 25 Mayıs 2022 tarihli kararıyla imar planlarının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.

Kararda söz konusu planların üst ölçekli plan kararlarına uygun olmadığı kanaatine varıldı.

Çünkü İstanbul'un anayasası kabul edilen 100 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda parseller askeri alan olarak işaretlenmişti.

Tuzla Belediyesi bunun üzerine alt ve üst ölçekli planları yeniden hazırladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı planları onaylayarak askıya çıkardı.

Askıdaki değişiklik ile Çevre Düzeni Planı delinerek askeri alan fonksiyonu, “kentsel gelişme alanı” olarak değiştirildi.

YÜKSEKLİK VE İNŞAAT ORANI AYNI KALDI

Alt ölçekli planlar da yeniden yapıldı ancak mahkemenin inşaat oranının çevresine göre yüksek bulmasına rağmen bu konuda değişikliğe gidilmedi.

Çevrede emsalin 2, yüksekliği 12 kat olarak belirlendiği başka planlar olduğu belirtilerek “Çevredeki imar planlarında belirlenen yapılanma şartlarına göre daha düşük olduğu görülmektedir” denildi. Yani inşaat hakkı 1.75 ve 2 olarak kaldı.

Yükseklikler de 6 ve 8 kat oldu.  Mahkemenin ticaret-turizm kullanım oranlarında belirsizliğe dikkat çekilmesi nedeniyle “yüzde 30 konut, yüzde 40 ticaret, yüzde 30 turizm” düzenlemesi yapıldı.

Son durumda yaklaşık 48 bin metrekarelik bölüm gelişme konut alanı, 10 bin metrekarelik bölüm ticaret-turizm-konut alanı oldu.

Geri kalan alan da okul, cami, orman, mera, benzin istasyonu, yol ve park planlandı.

“ADALAR MANZARALI RANT” TEPKİSİ

Geçtiğimiz yıl planlar ilk askıya çıktığında CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi tepki göstererek “Burada konut ve ticaret alanına değil, daha çok yeşil alana ve sosyal donatı alanına ihtiyaç var. E-5 üzerinde gerek TOKİ ve gerekse özel firmalar tarafından yapılan birçok konut boş duruyor.

TOKİ tarafından yapılanlar bile sosyal konut değil, ya alışveriş merkezi, ya rezidans ya da lüks villa. Hiç evi olmayan vatandaşların bu konutları almaya zaten gücü yok. Bu imar planındaki amaç da kamu yararı değil, E-5'in üzerinde, denize çok yakın mesafede, Adalar manzaralı bu çok değerli araziden rant sağlamaktır” demişti…