İşten çıkarılan Atılım Tekstil işçilerinden meşaleli eylem
Bursa'da Atılım Tekstil işletmesinde sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten çıkartılan 25 işçi, Kestel'de faaliyet gösteren işletme önünde meşaleli eylem yaptı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Bursa’da Atılım Desen Apre Boya Tekstil işletmesinde çalışırken anayasal haklarını kullanarak TÜRK-İŞ’e bağlı TEKSİF Sendikası’na üye olan 25 işçinin işten atılması protesto edildi. Kestel’de faaliyet gösteren işletme önünde yapılan eylemde işçiler, meşale yakarak, “Atılan işçiler geri alınsın”, “Atılım işçisi köle değildir”, “Birleşen işçiler yenilmezler” şeklinde sloganlar attı.
“DÜŞÜK ÜCRET VE PSİKOLOJİK BASKIYA KARŞI SENDİKAYA ÜYE OLDULAR”
TEKSİF Bursa Şube Başkanı Nihat Şeker, yaşanan durumu şu sözlerle anlattı:
* İşçiler, çalıştıkları yerde düşük ücret ve psikolojik baskı koşullarına karşı anayasal haklarını kullanarak sendikamıza üye oldular. Ancak işverenin sendikal çalışmanın öncü işçilerinden Yakup Mayda’yı çeşitli bahanelerle 1 Nisan’da Kod-29’dan işten çıkardığını daha sonra da kimlerin sendikaya üye olup olmadığını tespit etmek için yasadışı yollara başvurmaya başladı.
* Sendikamız işletmede teşkilatlanma çalışmalarını hızlandırarak toplu sözleşme imzalamak için gerekli olan çoğunluğu kısa sürede sağlayıp Çalışma Bakanlığı'na 26 Nisan’da yetki başvurusunda bulundu. Bu süreçte işveren ve işveren vekilleri, sokağa çıkma yasağı nedeniyle çalışma izin belgesi çıkaracaklarını söyleyerek işçilerin e-Devlet şifrelerini toplamıştır. Bir süre sonra işverenin asıl amacının başka olduğu ortaya çıkmıştır. Toplanan e-Devlet şifreleri esasında, hangi işçilerin sendikamıza üye olup olmadığının tespit edilmesi için kullanılmıştır.
“İŞÇİLERE SENDİKADAN İSTİFA ETMELERİ YÖNÜNDE BASKI YAPILDI”
İşçilere, sendikadan istifa etmeleri yönünde baskı yapıldığını öne süren Şeker şu ifadeleri kullandı
* İşveren, öncü kadın üyelerimizden Serap Yumuşak’a 7 Mayıs’ta işbaşı yaptırılmamıştır. Aynı vardiyada çalışacak olan üyelerimiz önce işyerine girmiş daha sonra da arkadaşlarının işbaşı yaptırılmadığını görünce dışarı çıkıp ona sahip çıkmıştır. Fabrika sahibi ise işçilerin yanına gelerek ‘Kapatın kapıları, hepsini dışarı atın. İçeri almıyorum’ şeklinde tehditvari konuşmalar yapmıştır.
* Zaten sendikalı oldukları için içeride çeşitli baskılara maruz kalan işçi arkadaşlarımız, işverenin böyle bir cümle kurması karşısında rencide olmuş, salgına rağmen bu koşullarda ölümüne çalışmalarının karşılığında bu tutum onurlarını zedelemiş ve içeri girmekten imtina etmişlerdir. Daha sonra 23 arkadaşımız daha ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadıkları gerekçesiyle işten çıkarılmıştır.
“MÜCADELEMİZ 45 BİN EMEKÇİ ADINADIR”
TEKSİF Sendikası’nın Çalışma Bakanlığı’na yaptığı yetki tespiti başvurusunun 20 Mayıs’ta sonuçlandığını da hatırlatan Şeker, sözlerini şöyle tamamladı:
* Bakanlık, işletmede TEKSİF Sendikası’nın çoğunluk sağladığını tespit ederek toplu sözleşme yetkisine sahip olduğunu taraflara bildirmiştir. Atılım Tekstil işvereni, işçilerin anayasal haklarını kullanmalarına saygı göstermelidir. TEKSİF Sendikası ile bir an önce toplu sözleşme masasına oturmalıdır. Aksi takdirde kısıtlamaların kalktığı günden itibaren bu fabrikanın önüne yüzlerce binlerce insanı yığmaktan çekinmeyiz.
* Atılım Tekstil’de önceliklerimiz işten atılan 25 işçinin işe geri alınması ve toplu sözleşme imzalanmasıdır. Ancak bu mücadele sadece Atılım Tekstil işçisinin mücadelesi değildir. Bu organize sanayide çalışan 45 bin tekstil emekçisinin 2825 TL’ye gece gündüz çalıştırılıp terbiye edilmesine son verme mücadelesidir, işveren ve işveren vekillerinin psikolojik şiddetine ve baskılarına son verme mücadelesidir.
Halil Ataş/Sözcü
YORUMLAR
Yorum Yap