Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından sanatçı Orhan Aydın'ın kızı Eylem Şafak Aydın enkaz altında kalmış, bu süreçte Aydın, hem sosyal medyadan yaptığı paylaşımlarda hem de katıldığı programlarda bölgeye vinç ve kepçe çağrısında bulunmuş, "Kızımı bu enkazdan kurtarmadan hiçbir yere gitmem" demişti. Depremden ancak 5 gün sonra 11 Şubat'ta Eylem'in cansız bedenine ulaşılmıştı.

Halk TV'de Şule Aydın moderatörlüğündeki Kayda Geçsin'e bağlanan Aydın, deprem öncesi ve sonrası ihmallerle ilgili açıklamalarda bulunarak, hem kızı hem de depremde hayatını kaybedenler için ortak dava açmaya hazırlandığını duyurdu.

'Çadır çağrısı konteyner çağrısına dönmeli'

Orhan Aydın, depremin 16. gününde enkaz bölgesindeki insanların çadır diye bağırdıklarını söyleyerek, "Ev demiyorlar, konteyner demiyorlar, çadır diye bağırıyorlar. Ülkeyi yöneten akıl bölgeye giderek 'Bana bir 1 yıl daha izin verin' diyor" dedi.

"Çadır isteyen dostlarımın taleplerini daha da yükseltmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çadır geçici bir çözümdür. Oysa konteyner belki daha kalıcı bir çözümdür" diyen Aydın sözlerine, "Önümüz yaz, sonra sonbahar ve kış gelecek. Ben 'Bana 1 yıl verin' çağrısının lafta kalacağını düşündüğüm için acil çadır çağrısının konteyner çağrısına dönmesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde devam etti.

'Can kayıplarının 100 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum'

Deprem sonrası açıklanan can kayıpları konusundaki şüphelerini dile getiren Aydın, "Acılar kalıcı. Benim acımı hisseden bu coğrafyada binlerce insan var. Ben yalnızca Hatay'da o kadar insan kaybettiğimizi düşünüyorum. 13 buçuk milyonluk alanda kaybettiğimiz yurttaşlarımızın sayısının çok üzülerek 100 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Bu benim içimi dağlıyor" dedi. Dünyanın dört bir tarafından pek çok insanın kendisini arayarak baş sağlığı dilediğini anlatan Aydın, dayanışma çağrısında da bulundu.

'Ortak dava açacağım, dünya gündemine taşıyacağım'

Deprem sonrasında bazı avukatların ve siyasi oluşumların ihmaller konusunda suç duyurularında bulunduğunu belirten Aydın, "Ben de böyle bir dosya hazırlığı içerisindeyim. Yalnız kızım için değil, depremde bu sistem yüzünden canını yitirmiş bütün insanlar için ortak dava açmayı planlıyorum. Yüzlerce sanatçının, gazetecinin altında imzasının olacağı ortak bir davadan bahsediyorum ve bunu dünya gündemine taşıyacağım. Bunun açıklamasını beş altı dilden yapmayı hesaplıyorum. Adaletin olmadığı bir yerde adaleti aramak çok zor. Bütün sistemin ele geçirildiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Ama tarihe not düşmek diye bir şey var" ifadelerini kullandı.