Murat Ülker'in Nijerya izlenimleri.. Goya: Keşke görebilseniz
pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, sosyal medya hesabından Nijerya gezisindeki izlenimlerini yazdı.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
"Nijerya’da yaptığımız GOYA gezisinden birçok hoş anı ve önemli gözlemlerle döndüm" diyen Murat Ülker, "Bambaşka kültürlerde, topraklarda nesiller boyunca kurup büyüttüğümüz ya da bünyemize kattığımız markaların nasıl varlığını sürdürdüğünü, büyüdüğünü görmek benim için her zaman çok keyifli bir keşif ve iftihar vesilesidir" dedi.
Nijerya'yı anlatan Murat Ülker, Nijerya'nın ticaret merkezi olan şehri Lagos'ta bulunan iki fabrikasını ziyaret etti.
"Afrika’daki ya da Nijerya’daki enerjiyi ancak oraya seyahat edince hissedebilirsiniz" diyen Murat Ülker, "Oradaki, buradan fark edilemeyen enerji, sizi sarmalar; insanların her türlü yaşam koşullarına rağmen mutluluğu, size kahkahalarla gülmeyi yeniden hatırlatır ve şükredersiniz. Ben de öyle yaptım. Pandeminin, savaşın, ekonomik zorlukların ortasında bu ziyaret bana iyi geldi. Keşke siz de Afrika’yı yakından tanıyabilseniz" diye yazdı.
*Oguta Nehri, Imo State. Bu büyük göl iç savaş esnasında bir deniz üssü olarak kullanılmış
"HİÇ 'OFSAYT' OLMADAN..."
İşte Murat Ülker'in LinkedIn hesabından yaptığı Nijerya değerlendirmesi:
"Nijerya’ya genel bir bakışla başlayalım. Ağırlığı çocuklardan ve gençlerden oluşan 206 milyonluk nüfusu ile Nijerya, Ekvator’a oldukça yakın bir konumda bulunuyor. Dolayısıyla neredeyse yıl boyu yaz mevsimi yaşandığını söyleyebiliriz.
Nijerya’da mevsimler nispeten yağışlı ve yağışsız dönemler olarak ayrılıyor. Güneydoğudaki petrol kaynakları dünyanın 8. büyük petrol rezervi olmasına rağmen Nijerya’da halkın yüzde 40’ı halen yoksuldur.
Ülke genelinde İngilizce yaygın olarak biliniyor. Bizim ziyaret ettiğimiz ve Nijerya’nın 3 liman şehrinden en büyüğü olan Lagos’ta ülkenin en büyük etnik topluluğunun dili olan Yoruba kullanılıyor.
*Nijerya Goya Ekibi
200 milyonu aşkın nüfusuyla Müslümanlık, Hıristiyanlık, çeşitli yerel dinleri ve kabileleri, hatta beyazları barındıran bu renkli ortamda, farklı inanç ve yaşam tarzlarına yönelik güçlü bir saygı atmosferi hakim, bir arada yaşamayı biliyorlar.
Şöyle düşünün; sadece siz ve yanınızdaki birkaç kişi farklısınız, beyazsınız. Ama onlar bunu size hiç hissettirmiyorlar, bahsi bile geçmiyor. Bizim yaptığımız gibi “gündüz feneri” veya siyah sokak köpeklerini “arap” diye çağıran yok. Sadece bir küçük çocuk pazarda dolaşırken içimizdeki en genç beyaza “çok hoşsunuz” dedi.
Şirkette masa başında toplandığımızda birkaç dinden ve kabileden, milletten insanlar bir arada işlerimizi samimi bir tartışma ortamı içinde görüşüyoruz, hiç “ofsayt” olmadan…
Nijerya’da elektrik altyapısı yok! Enerji ihtiyacı büyük oranda dizel jeneratörlerle karşılanıyor. Geceleri de yanan tek tük lamba dışında sokaklara karanlık hâkim oluyor.
*Nijerya’da Bagari şehri, köle ticareti sırasında birincil kanalmış. Bugün, o yılların tarihi, köleleştirilmiş insanların çektikleri müzelerde anlatılıyor
Endüstriyel olarak pek gelişmiş olmayan Nijerya, birçok konuda ithalata bağımlı. Fakat buna rağmen, dövize erişim o kadar kolay değil. Resmi olarak döviz satışı yapılmakla birlikte, çok sayıda kişi ve kurum daha yüksek değerden satılan dövizi almak durumunda kalıyor.
İstihdam oranının düşük olduğu bu yüksek nüfuslu ülkede, iş bulmak biraz şans işi, pek çok insan geçimini ticaret yaparak sağlamaya gayret ediyor. Sürekli iş bulmuş yetişkin erkek ve kadınlara yardımcı olarak ek gelir sağlamaya çalışan yaşı daha ileri kadınlar perakende ticarete hakimler, yardımcıları da gençler. Konuştuğunuzda sattıkları ürünlerin lezzeti, paket şekli, fiyatı hakkında görüşlerini bildiriyorlar, ben istifade ettim. Her köşe başında ve yol kenarlarında, seyyar satıcılar var. Başlarının üzerinde taşıdıkları veya yere koydukları tepsilerde bisküviden telefon kılıfına, meyveden şarj kablolarına kadar çok çeşitli ürünler satıyorlar. Kollarına veya boyunlarına taktıkları bisiklet lastikleri ile dolaşan seyyar satıcıların görüntüsü de pek ilginç.
Şehirde toplu ulaşım için ağırlıklı olarak küçük motosikletler, triportörler ve muhtelif büyüklükte minibüsler kullanılıyor. Bu minibüslerin kimilerinin kapısı yok kimisinin ise arkasına asılarak yolculuk edenler var. Anlayacağınız, ulaşım ekseriyetle havadar! Nüfusun %50’si kırsal alanlarda yaşıyor olmasına rağmen, Dünya Bankası Endeksi’ne göre lojistik altyapı açısından 110. sırada yer alan Nijerya, dünyada trafik sıkışıklığı oranının en yüksek olduğu ülke derler ama İstanbul tecrübesi ile yön ve saat tercihleriniz doğru yapılırsa bundan kısmen kaçınabiliyorsunuz. Ben zaten kaosun içinde kendiliğinden gelişen bir harmoniye inanırım; Harmony of Chaos. İlginç bulduğum bir diğer şey de şehrin sokaklarında göze çarpan çok sayıda banka şubesinin, orta ölçekli bir şirketin genel müdürlük binasını andırıyor olması oldu.
Lagos’un hemen alt kısmında, ana şehre köprüyle bağlanan 3 ada bulunuyor: Victoria Island, Lagos Island ve Snake Island. Global şirketlerin ofisleri genellikle bu bölgede yer alıyor. Şehrin bu kısmında bir süpermarkete girdiğinizde bambaşka bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. Sanki bir anda Avrupa’ya gelmişsiniz hissi uyandıran bu marketlerde, pek çok Ülker ve McVities ürünü satılıyor. Nijerya’nın ticaret merkezi olan Lagos’ta bulunan iki fabrikamızda 550 çalışma arkadaşımız görev yapıyor.
*Bisküvi, sakız ve şeker üretimi yapılan bu tesislerde, global markamız McVities ve Nijerya’ya özel Haansbro markamızı taşıyan ürünler üretiliyor
Nijerya pazarındaki satışımızın yaklaşık yüzde 80lik payını yerli ürettiğimiz ürünler oluşturmakta, başta İngiltere olmak üzere diğer fabrikalarımızda üretilen ürünleri de ithal ederek pazara ulaştırıyoruz
Fabrikada çalışanlarla tanışırken yaş günümün yakın olduğunu öğrenerek coşkuyla söyledikleri happy birthday şarkısı hem beni mutlu etti hem de bir nevi ön kutlama oldu!
Burası Sahra Altı Afrika bölgesi için önemli bir üretim üssümüz. Alanlarında ziyadesiyle tecrübeli uzmanlardan oluşan yerel yönetim ekibimiz ile pladis’in global sinerjisinden istifade en iyi uygulamaları benimseyerek sürekli gelişim hedefiyle faaliyet gösteriyoruz. Yaptığımız yatırımlarla tesislerimizi büyütmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz. Ziyaretimiz sırasında ayrıntılı olarak ele aldığımız yatırım projeleri bölgedeki varlığımıza önemli bir katkıda bulunacak.
*Nijerya’da Açık Pazarda GOYA
Bir diğer önemli husus Nijerya’da ticaretin başlıca unsurlarından biri olan açık pazarlar. Ülke genelinde toplam 223 açık pazar bulunuyor. Hem toptan hem perakende satış yapılan bu yerler, bir görenin bir daha unutamayacağı etkileyici bir görsel deneyim sunuyor. Rengarenk ürünler, ambalajlar, kıyafetler…
Afrika, görsellere bakınca birçoğumuzu geri kalmışlığı ile yoksulluğu ile tedirgin eder. Afrika’daki ya da Nijerya’daki enerjiyi ancak oraya seyahat edince hissedebilirsiniz. Oradaki, buradan fark edilemeyen enerji, sizi sarmalar; insanların her türlü yaşam koşullarına rağmen mutluluğu, size kahkahalarla gülmeyi yeniden hatırlatır ve şükredersiniz. Ben de öyle yaptım. Pandeminin, savaşın, ekonomik zorlukların ortasında bu ziyaret bana iyi geldi. Keşke siz de Afrika’yı yakından tanıyabilseniz…
*Nijerya’da Açık Pazarda GOYA
Biz, Lagos’ta yaklaşık 1500 dükkâna ev sahipliği yapan “Mushin” açık pazarını dolaştık. Yoğun kalabalığı oluşturanlardan bazıları kendi dükkânlarına, bazıları seyyar satış tepsilerine, bazıları da evlerine alışveriş yapmak üzere oradaydı.
Genellikle haftada birkaç defa ziyaret edilen bu yerlerde ödemeler ağırlıklı olarak nakit yapılıyor.
Pazarın sokaklarında ise, taşıma hizmeti vermek için el arabalarıyla bekleyen pek çok genç görülüyor.
Ezcümle, Afrika’nın genelinde gördüğümüz o cıvıl cıvıl kaosun ahengine Nijerya’da da tanıklık ettim. Tesislerimizdeki çalışma arkadaşlarımız ve yöneticilerimizle bir araya gelmekten büyük mutluluk duydum. Şimdi sıra Nijerya ekibimizin bizi burada ziyaretlerinde, zaten haftaya buradalar."
YORUMLAR
Yorum Yap