Plastik atığın yüzde 55’i sadece 20 şirketten
Geri dönüştürülmesi çok zor tek kullanımlık plastik atıkların yüzde 55’i sadece 20 şirketten geliyor.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
İlk kez yayınlanan Plastik Atık Üreticileri Endeksi ve Minderoo Vakfı’nın analizi fosil yakıt bazlı bakire polimer üreticilerinin ve bu şirketlerin yatırımcılarının bu krizin gerçek sorumluları olduğunu söylüyor.
Plastik şişelerden yüz maskelerine, tek kullanımlık plastiklerin neredeyse tamamı (yüzde 98’i) fosil yakıtlardan üretiliyor. Geri dönüştürülmesi çok zor olan bu tek kullanımlık plastikler dünya genelinde ve en büyük oksijen kaynağı okyanuslarda atık dağlarına neden olarak iklim krizini daha da kötüleştiriyor. Geri dönüştürülmüş plastiğin toplam üretimdeki payı yüzde 2’yi geçmiyor.
Avustralya merkezli bağımsız sivil toplum kuruluşu Minderoo Vakfı’nın “Plastik Atığa Hayır” inisiyatifi kapsamında ilk kez yayınladığı Plastik Atık Üreticileri Endeksi ise hangi şirketlerin ve bu şirketleri destekleyen yatırımcıların, plastik kaynaklı çevre krizinde ne kadar sorumluluğu olduğunu çarpıcı verilerle ortaya döküyor. “Ölçemediğimiz sorunu yönetemeyiz” anafikriyle hazırlanan raporda ilk kez şirketler ve yatırımcıları tek kullanımlık plastik atık sorunundan sorumlu tutuluyor.
Sadece 3 şirket, plastik atığın yüzde 16’sını oluşturuyor
2019 yılında sadece 20 polimer üreticisi dünya genelinde tek kullanımlık plastik atıkların yarısından fazlasının oluşmasından sorumlu. 100 şirket ise plastik atıkların yüzde 90’ını oluşturuyor. Rapordaki analize göre 2019 yılında oluşturulan 130 milyon metrik ton tek kullanımlık plastik atığın yarısından fazlasını 20 şirket oluşturdu. ABD merkezli ExxonMobil ve Dow listenin başındaki iki şirket. Çin merkezli Sinopec’le birlikte bu üç şirket dünyadaki tek kullanımlık plastik atıkların yüzde 16’sını oluşturuyor. Dünya genelindeki yaklaşık 300 polimer üreticisi, rapora göre çevreyi ve okyanusları tehdit eden plastik krizinin ana sorumlusu. Raporda bu şirketlerin dönüştürülmüş polimer yerine fosil yakıt temelli olan bakire polimer üretmeye devam etmeyi tercih etmesinin ne kadar atığın toplanabildiği, yönetilebildiği ve çevreye atık olarak sızdığı konusunda çok ciddi sonuçları olacağı vurgulanıyor.
Büyük yatırımcılar ve bankalar da krizden sorumlu
Raporda, sadece plastik atığın üretiminden sorumlu olan şirketlere değil, bu şirketleri destekleyen kurumsal yatırımcıların sorumluluğuna da dikkat çekiliyor. Rapora göre 20 kurumsal varlık yönetimi şirketinin plastik krizine neden olan polimer üreticilerinin ana şirketlerinde 300 milyar dolar büyüklüğünde hisse yatırımı bulunuyor.
Rapordaki tahminlere göre bunun 10 milyar doları tek kullanımlık plastiklerde kullanılan bakire polimer üretiminden geliyor. Dünyanın en büyük 20 bankası ise - bunlar arasında Barclays, JPMorgan Chase ve Citibank ilk üçte - tahminen 2011 yılından bu yana bu polimer üreticilerine 30 milyar dolar kredi sağladı. Plastik atık sorununu “köklü bir jeopolitik sorun” olarak niteleyen rapor siyasi iradenin çözümdeki önemi vurgulanıyor. Öte yandan sektörün varlıklarının tahmini yüzde 30’luk kısmı Suudi Arabistan, Çin ve Abu Dabi Emirliği (Birleşik Arap Emirlikleri) devletlerine ait. En büyük yatırımcı listesinde bu ülkeler listenin ilk üçünü oluşturuyor.
Sektör şeffaf değil, kapasiteleri yüzde 30 artacak
Bu kirliliğin ana kaynaklarından biri olarak gösterilen fosil yakıt temelli bakire polimer üretim kapasitesinin ise gelecek beş yılda yüzde 30’un üzerinde büyümesi bekleniyor. Raporun yazarları plastik sektörünün dünya genelinde çok az düzenlemeye tabi olduğunu ve onyıllardır çok sınırlı bir şeff afl ıkla faaliyet gösterdiğine dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Bu şirketler tek kullanımlık plastik krizinin kaynağı: Petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil hammadelerden üretilen yeni “bakire” polimerler plastik ekonomisinin “alyap- at” dinamiğini daha da güçlendiriyor.”
2050 yılında emisyonun yüzde 5-10’unu oluşturacaklar
Raporun yazarları tek kullanımlık plastik atıkların büyük bir çoğunluğunun atık yönetimi sistemleri zayıf olan gelişmekte olan ülkelerde çevre kirliliğiyle sonuçlandığına dikkat çekerek 2050 yılına gelindiğinde plastiğin toplam karbon emisyonlarının yüzde 5 ila 10’unu oluşturacağını öngörüyor. 130 milyon metrik ton plastik atığın 5-13 milyon metrik tonunun her yıl okyanuslara atılarak hem vahşi yaşamı hem de okyanusların karbon yakalama yetisini zedelediği belirtiliyor.
Hilal Sarı/Dünya
YORUMLAR
Yorum Yap