CNN TÜRK canlı yayınına Adıyaman'dan bağlanan Selçuk Bayraktar, "İlk günden itibaren bizler hem BAYKAR hemde Türkiye Teknoloji Vakfı ile birlikte seferber olduk. Şuanda 400 kişi kadar ekibimiz sahada" dedi.

Bayraktar'ın açıklamalarından detaylar şöyle:

"İlk günden itibaren bizler seferber olduk. Bir yandan televizyon başından takip etmekle birlikte sahada da ekiplerimiz bulunuyor. Televizyonda yansıyan görüntülerle gerçek arasında fark çok büyük bir felaket, bunun manevi derinliği de ancak aynen bizim milletimizde gördüğümüz seferberlik yardımlaşma hali gibi çözülebilecek boyutta bir felaket.

Görevliler enkaz altından insanlarımızı kurtarmak için seferber oldular. Bizler yetkili kurumlarla bağlantıya geçip neler yapabiliriz diye gelen talepler doğrultusunda destek tırları gönderdik. Bunun çok çok daha fazlası milletimiz tarafından yurt dışından da insanlarımızın geldiğini görüyoruz.

İlk günden itibaren İHA'larımız görevdeydi. Koordinasyon ve hasar tespiti için görevdeydi. Yaklaşık 30 TB2 ve 9 AKINCI göreve başladı. Burada asıl teknoloji ile yapılacak mesele enkaz kaldırmak için kullanılacak teçhizatlar. ASELSAN Genel Müdürü'müz de burada. Uçaklardaki kameralar farklı 8-10 km'den bakmak için kullanılan kameralar. Burada asıl müdahale isimsiz kahramanlarımız tarafından yapılan kurtarma faaliyetleri. Bizler de bu işin maddi anlamda yardımları yerine ulaştırmak için destek sağladık.

Toplamda 400 kişilik ekip görev alıyor bu seferberlikte. Bunun çok daha fazlasını görüyorsunuz. Çok büyük bir afet. Yıkılan ve hasar görmüş çok fazla konut var. Halen daha tedirginlik var. Çadırlarda kalıyorlar.

Herkesin birbirine olan desteği dayanışması oldukça sıcak olduğunu söyleyebilirim. Toplumun dayanışma halinde kalkabilir. Konteyner kent bize acilen lazım. Yüz binlerce konteynere ihtiyacımız var. Maraş'ta bir yandan konteynerleri tedarik ederken bir yandan da inşaat araçları çalışmaya başladı. 2 bin kişiyi barındıracak bir konteyner kenti 1 ay içinde hazır etmeye çalışıyoruz" Ben de zamanında konteynerda yaşadım. İnsanlar burada en yakınlarını kaybettiler. Belki 20 sene bütün birikimiyle aldığı evini yitirdi. Hayata tekrar bağlanabilmesi için kalıcı konuta sahip olmasının önemli bir umut unsuru olduğunu değerlendirdik."