Talep arttı! Yaptırımlar Türklere 1 milyar dolar kazandırabilir
AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar Türkiye'nin çelik kotasını artırırken, Türk çelik sektörü 1 milyar dolara yakın ilave ihracat öngörüyor.
- | Son Güncelleme:
- | Patronlar TV
Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uyguladığı yaptırımlara çelik sektörünü eklemesinin ardından, birliğin Türkiye’den yapacağı çelik ithalatının kotası yaklaşık 1 milyon ton arttı. Bunun Türkiye’nin çelik ihracatına 1 milyar dolar civarında ilave katkı yapması öngörülüyor.
AB, Rusya’ya uyguladığı yaptırımların bir parçası olarak salı günü Rusya’dan çelik ithalatına yasaklama getirmişti. Avrupa Komisyonu’nun açıklamasına göre, söz konusu yasak 3,6 milyar dolar tutarında çelik ürününe karşılık geliyor.
AB, Rusya’nın yanı sıra Belarus’tan çelik ithalatına da yasaklama getirerek bu ülkelere ayırdığı ithalat kotasını aralarında Türkiye, Hindistan, Güney Kore, Sırbistan ve İngiltere’nin de bulunduğu bazı ülkelere dağıttı.
1 MİLYON TON İLAVE İHRACAT
Türk çelik sektörü temsilcilerinin verdiği bilgiye göre, kotalardaki yeni alokasyon sonrası daha önce Türkiye için toplam 6,2 milyon ton olan yıllık kota 7,2 milyon ton civarına yükselecek.
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Adnan Aslan, “Avrupa Birliği, Rusya’nın ve Belarus’un çelik kotasını diğer ülkelere dağıttı. Yeni kotalar 1 Nisan’dan itibaren geçerli olacak” dedi ve şunları söyledi:
“Ama bu muhtemelen yetmeyecek. Kotamızı tekrar artırabilirler çünkü Avrupa’daki çelik tüketicileri kotaların geçici bir süre kaldırılmasını istiyorlar. Mal bulamıyorlar. Avrupa’daki üreticiler fiyatlarını korkunç derecede artırdılar. Gerekçe olarak da elektrik ve doğalgaz fiyatlarının artışını gösteriyorlar. Bunlar fiyatlarını artırınca Türk çelikçilerinin fiyatları hala uygun kalıyor.”
SAVAŞ SONRASI TÜRK ÇELİĞİNE TALEP ARTI
ÇİB verilerine göre, Türkiye’nin çelik ihracatı 2021’de 22,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl 7,4 milyon ton çelik ihraç edilen AB ülkeleri, Türkiye’nin çelik ihracatında yüzde 31 pay ile ilk sırada yer aldı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından Avrupa’da Türk çeliğine olan talepte halihazırda artış yaşandığını belirten Aslan, Rusya krizinin insani negatif etkilerine karşın Türk çelik sektörü açısından olumlu olacağını belirterek, “Savaşın başlamasının ardından, 15-20 gündür ilave talepler, satışlar oldu. Bilhassa Kuzey Avrupa’ya” dedi.
Aslan, “Baltık ülkelerine, Estonya, Letonya, Litvanya, Finlandiya, Norveç’e çok mal satıldı. Bu ülkelerin tedarikçisi Rusya, Belarus ve Ukrayna olduğu için Türkiye’den hemen teslim mal aldılar” diye konuştu.
TÜRKİYE İLK SIRADA
Eurofer’in (Avrupa Çelik Birliği) 2021 raporuna göre, Türkiye 2020 itibarıyla AB’nin çelik ürünleri ithalatında yüzde 19 payla ilk sırada yer alıyor. Türkiye’yi yüzde 15 payla Rusya takip ediyor.
Çolakoğlu Metalürji Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Uğur Dalbeler de “Avrupa’nın çelik ithalatında en büyük tedarikçi Türkiye. Yaklaşık 6,2 milyon ton kotamız vardı. Rusya ve Belarus’tan ihracatın yasaklanmasıyla AB bu iki ülkenin kotalarını diğer ülkelere dağıttı” dedi
Dalbeder, “Bunun bize yansıması yaklaşık 1 milyon ton artışa tekabül ediyor. Kotamız 1 Nisan’dan başlamak üzere bundan sonraki 12 aylık dönemde yaklaşık 7,2 milyon tona çıkacak” diye konuştu.
1 MİLYAR DOLARLIK EK KATKI
İlave kotanın Türkiye’nin çelik ihracatına 1 miyar dolar civarı ilave katkı yapmasını öngördüklerini belirten Dalbeler, “Çeliğin bugünlerde ortalama ihraç fiyatı 1000 dolar civarında. Dolayısıyla 1 milyon tonluk ilave kota 1 milyar dolarlık bedele tekabül etmekte” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da savaş sebebiyle Rusya’dan durmuş olan teslimatları kompanse etmeye yönelik bir eğilim olduğunu belirten Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan ise kota artırımının sektör ihracatı için olumlu bir gelişme olduğunu, ancak iç pazardaki tedarik ve fiyat dengesinin bozulmaması gerektiğini söyledi.
YURTİÇİ TALEP DE DİKKATE ALINACAK
Yayan, “Kota kararı sektörün elindeki opsiyonları artırır ama yurtiçi talebi de dikkate almak durumundayız. Türk çelik sektörü AB’deki ihtiyaçlar karşılanırken önceliği yurtiçine vermek durumunda. Yurtiçi talebi dikkati alıp ondan sonra ihracata yönelmek durumunda. Piyasalardaki dengenin nasıl oluşacağı önemli” dedi.
Yayan, “KKO 221 yılında yüzde 75 seviyesinde. Bunun yüzde 80’i aşabileceğini söyleyebilirim. Şu anda ciddi bir sıkıntı yaşanacağını zannetmiyorum. Ancak bir anda gelecek talep arzın çok üzerindeyse bu da fiyata bir şekilde yansıyabilir” diye konuştu.
YORUMLAR
Yorum Yap