Aydınlık'tan Recep Erçin'in haberine göre 'Tasarruf Finansman' adı altında onlarca şirket türedi. Birçoğunun adında “evim” ifadesi yer aldı. Borçlanma yerine tasarrufla ev, araba sahibi olma vaadi sunan bu şirketlere rağbet artınca Meclis'te çıkan yasa uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Mart 2021 itibarıyla durumu ele aldı. Sermaye yeterlilik kriterlerini karşılamayan şirketlerin birleşmeye gitmesi istendi.

Bu kapsamda sayıları 40'ı bulan evimci şirketlerin faaliyetleri bir “EvimBank” krizine yol açmadan önlenmeye çalışıldı. BDDK ayrıca “Tasarruf finansman şirketlerinin intibak ve lisanslama sürecine ilişkin bilgilendirme” metni yayınlayarak 26 soru cevap şeklinde kamuoyunu süreç hakkında bilgilendirdi. Birçok şirket o dönemde yaptıkları açıklamalarla birleşme yoluna gittiklerini açıkladılar ve düzenlemenin sektörün sağlıklı işlemesi anlamında olumlu karşılandığını açıklamalarında vurguladılar. 

İMAMLAR DA MAĞDUR EDİLMİŞ

Ancak bu şirketlerden bazılarının geçen süreçte sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediği öne sürüldü. Birevim ve Çözüm Tasarruf Finansman müşterisi olduklarını belirten vatandaşlardan gazetemize onlarca mesaj ulaştı. Bu mesajlardan bazılarının içerisinde CİMER'e yapılan şikayetler de yer alıyordu. İnternet üzerinden tarama yaptığımızda vatandaşların ayrıca Şikayetvar.com'da da mağduriyetlerini dile getirdiklerini gördük. Gazetemize gelen mesajların ardından kendileri de mağdur olan ve mağdurların sözcülüğünü üstlenen Erhan Y. ve Ali K.'ya ulaştık. Erhan bey ve Ali bey, kurulan WhatsApp grubunda 250 mağdur olduğunu, Birevim'deki mağdur sayısının da bin 700 civarında olduğunu belirttiler. BDDK'nın duruma el koyması sonrası Birevim ve Çözüm Tasarruf'un birleşme kararı aldığını hatırlatan mağdurlar, Çözüm tarafının yerine getirmesi gereken edimin tutarının 240 milyon TL olduğunu, Birevim'in ise tutar hakkında bilgi vermediğini ifade ettiler. Söz konusu tasarruf finansman şirketlerine para yatıran kişilerin daha çok öğretmen ve imam gibi maaşlı kişiler olduklarını anlatan mağdurların sözcüleri, ağırlıklı olarak kişi başına 200 ile 300 bin TL arasında ödeme yapıldığını bildirdiler. Mağdur sözcülerinin aktardığına göre, Hedefevim müşterilerinden de kendilerine şikayetler gelmeye başlamış. 

BİR TOSUNCUK VAKASI DAHA OLMASIN

Şimdi gelin mağdurların gazetemize yolladıkları e-postalardaki şikayet örneklerine bakalım. Bir mağdur, Aralık 2020'de Birevim şirketine kayıt olduğunu, peşinat ve taksitleri ödediği halde Nisan 2021'de kesin teslimat tarihi olmasına rağmen aracının teslim edilmediğini bildirdi. Nisan ayında Birevim müşteri temsilcisi tarafından verilen bilgide ise teslimatın 8 Temmuz 2021 tarihinde yapılacağı iletilmiş. Birevim müşterisi elektronik mektubunda, bu ertelemenin sözleşmeye aykırı olduğunu, pandemi koşulları Aralık 2020'de de sürdüğü için ertelemeye gerekçe olmayacağını belirtiyor. Kapanma süreci de bahane edilerek teslimatın bir 18 gün daha ertelendiğini belirten mağdur vatandaş gönderdiği e-postada, “araba ve ev almak için dişinden tırnağından artıran faiz hassasiyeti olan insanların suistimal ve mağdur edildiğini” iddia ediyor. Ev bulup kapora ödemesi yapan birçok müşterinin, tasarruf şirketinin zamanında ödeme yapmaması yüzünden ödemelerinin yandığını belirten mağdurların sözcüleri de, gönderdikleri mesajda, “Bir sürü ihtar çekip avukata verdik ama sonuç alamıyoruz. İkinci Tosuncuk vakası olmak üzere” ifadelerini kullandılar. 

MAĞDURLAR FİRMAYA İHTAR ÇEKTİ

Bir başka mağdur Cüneyt K., Çözüm Tasarruf'a 41 bin 250 TL peşinat vererek sisteme dahil olduğunu, bu süreçte toplam 55 bin 50 TL ödeme yaptığını belirterek, “Nisan ayında 110 bin TL almamız gerekiyordu ama ne teslimat var ortada ne de muhatap. Bir sürü ihtar çekip avukata verdik ama sonuç alamıyoruz” dedi. Enes Ç. de, Çözüm Tasarruf'un Birevim tarafından satın alma sürecine dikkat çekerek, “Birevim kendi müşterilerine teslimat yapamaz iken neden bu firmayı satın aldı? Birevim'in sahibi görüşmelerimizde bize almasam ne yapacaktınız, zaten bu satın alma bize zorla yaptırıldı, diyor ve altı aydır ödeme yapmadıkları gibi BDDK sürecini bahane ederek bir altı ay daha beklememizi söylüyorlar” ifadelerini kullandı. Zekeriya Ç. ise, mesajında, Çözüm Tasarruf'a 2 Temmuz 2020'de 100 bin TL peşinat yatırarak dahil olduğunu, ana paranın çoğunu aldığını ama kalanını tahsil edemediğini belirtti. “Tasarruf Hesabım, Proje Numarası: 3512571-0 No'lu projemizin teslimatı sözleşmeye göre Mart 2021. Fakat Birevim firması ne yazık ki teslimat tarihine uymamaktadır” diyen bir başka mağdur vatandaş da, “Yapılan tüm görüşmelere rağmen pandemi ve BDDK süreçlerini bahane ederek binlerce insanı mağdur etmiştir. Firma mart ayında teslimat yapamayacağını 28 Nisan'da teslimat yapabileceğini, daha sonra tekrar üçüncü erteleme yaparak 12 Mayıs'ta teslimat yapabileceğini belirtmiştir. O tarihte teslimat yapacağı meçhuldur” ifadelerini kullandı.

FİRMANIN GERÇEK SAHİBİ KİM?

Birevim'den dün basına geçilen bültende ise, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) ile “Birlikte Seyir Buluşmaları” etkinliğinde bir araya gelerek protokol imzaladığı açıklandı. İmzalanan protokolle Birevim, birlik üyelerine tasarruf finansı yöntemiyle taşıt finansman imkânı sağlamayı vadediyor. Bültende Birevim Genel Müdürü, Av. Mahir Orak olarak belirtilmiş. Mağdurlar ise Birevim ile Çözüm Tasarruf'un asıl sahiplerinin başka olduğunu, daha sonra bunların ortaklıktan ayrıldıklarını iddia ediyorlar. Öte yandan şikayetlerle ilgili şirketin iletişim ajansına bizimle irtibata geçmeleri için bir e-posta gönderdik. Haberi yayına hazırladığımız saatlerde henüz bir cevap gelmemişti. Cevap gelmesi durumunda şirketin de açıklamasına sayfalarımızda yer vereceğiz.

MAĞDURLAR 17 MAYIS'TA EYLEM YAPACAK

CİMER'e adı geçen iki firmayı şikayet eden mağdurlar gönderdikleri mesajlarda salgın kısıtlamalarının kalkmasıyla birlikte 17 Mayıs 2021 tarihinde firma önünde eylem yapacaklarını açıkladılar. Yedi maddelik bir basın açıklaması da yapan mağdurlar Çözüm Tasarruf'un Birevim tarafından satın alınması sonucu “Muhatabımız kim?” diye soruyor. Mağdurlar, muhatap firmalardan acil şekilde, ödemelerin ve tasarrufların garanti altına alındığına ilişkin teminat istiyorlar, aksi halde, güven sarsıldığı için sözleşmelerden doğan taksit ödemelerinin yapılmasının mümkün olmayacağını ifade ediyorlar. CİMER'e yapılan şikayetlere gelen cevapta ise BDDK sürecinin devam ettiği, lisanslama onaylandıktan sonra şikayetlerin kabul edileceği ifade edilmiş. Yani ortada yasal mevzuattan kaynaklanan bir boşluk var. Bu sayede tasarruf finansman modeli kurulmuş. Kamu regülasyonda geç kalınca bazı firmalarda mağduriyetler ortaya çıkmış.