Aktaş yazısında “Eylülün son günleriyle ekimin ilk günlerini kapsayan hafta yabancıların 610 milyon dolarlık hisse senedi ve DİBS alması bir geri dönüş işareti mi? Döviz kurunda geçen cuma yaşanan hızlı gerileme yabancı girişinin bir sonucu mu?” sorularını yöneltti.

“BİR EĞİLİMİN BAŞLANGICI MI BUNU ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA GÖRECEĞİZ”

Piyasalardaki hareketleri aktaran Aktaş yazısında şunları kaydetti:

“Yabancı yatırımcı yılbaşından 25 Eylül’e kadar olan dönemde 5.7 milyar dolarlık hisse senedi ve 7.7 milyar dolarlık DİBS satarak Türkiye’den çıktı. Ancak eylül sonu-ekim başı durum tersine döndü. 28 Eylül-2 Ekim günlerini kapsayan önceki hafta yabancıların çıkışı durdu ve net 610 milyon dolarlık giriş gerçekleşti.

Çıkış eğiliminin durması ve giriş yaşanması tabii ki önemli ama daha da önemli olan bu girişin devam edip etmeyeceği. Bir haftada bu kadar giriş olması devamı gelmediği takdirde tek başına pek de önem taşımıyor. Bu, bir eğilimin başlangıcı mı, bunu önümüzdeki haftalarda göreceğiz.”

“BİR EĞİLİMİN BAŞLANGICI MI BUNU ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA GÖRECEĞİZ”

“Kur cuma günü niye düştü?” diye soran Alaattin Aktaş yazısını şöyle sürdürdü:

“Yabancı girişinin devam ediyor olabileceğine ilişkin tahminleri güçlendiren en dikkat çekici gelişme kurda cuma günü yaşanan hızlı düşüş.

Kabul; o gün Merkez Bankası’nın swap konusunda bir hamlesi oldu, ABD’den gelen yeni yardım paketi konusundaki haberler piyasayı etkiledi; bunlar kurların düşmesinde rol oynamıştır, ama sanki arz cephesinde bir bolluk yaşanmış gibi.

Geçen haftanın verileri Merkez Bankası tarafından perşembe günü açıklandığında kurda cuma günü yaşanan hızlı geri çekilmede yabancı hareketinin ne ölçüde etkili olduğunu göreceğiz.

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Katar ziyaretinde yeni bir swap anlaşmasının gündeme gelmiş olabileceği tahminleri yapılmıştı; ancak şimdiye kadar bu konuda herhangi bir bilgi verilmedi. Dolayısıyla cuma günkü harekette bu ziyaretin bir etkisinin olduğu (mevcut bilgilere göre) söylenemez.”

YABANCI YATIRIMCI 300 MİLYON DOLARDAN FAZLA KAZANÇ ELDE ETTİ

Aktaş yazısını şöyle sürdürdü:

“Yabancı yatırımcılar ilk dokuz ayda (25 Eylül’e kadar) 5.7 milyar dolarlık hisse senedi sattı. Haftalık verilerle yapılan ağırlıklandırmaya göre yabancılar bu dönemde ortalama 1.052 endeksten satış yaptı. Yine satış tutarıyla ağırlıklandırılarak bulunan ortalama kur da 6.69 oldu.

Bir varsayım; yabancı 25 Eylül’e kadarki toplam satışın tümünü 25 Eylül’de yapmış olsaydı nasıl bir tablo oluşurdu...

25 Eylül’deki endeks 1.124, yani yabancı daha ucuza satış yapmış. Ancak, 25 Eylül’deki kur da yabancının çıkış kurundan çok yüksek.

Yabancının 25 Eylül’e kadarki satış tutarı 6.69’luk kura göre 38.2 milyar lira. Bu tutarı endeksteki artış kadar (yüzde 6.8) artırınca tutar 40.8 milyar liraya çıkıyor. 40.8 milyar, 25 Eylül’deki kura bölününce yabancı satışı yaklaşık 5.4 milyar dolar ediyor.

Yani yabancı ucuza satmakla ama düşük kurdan çıkmakla 300 milyon dolardan fazla kazanç elde etmiş durumda.

İç borçlanma senedinde uzun süre düşük seyreden faiz, yani yüksek seyreden fiyat sayesinde hisse senedine göre daha büyük bir avantaj oluştu.

Yüksek fiyattan satılan devlet iç borçlanma senetleriyle ele geçen para, bir de düşük kurdan dövize çevrilince kâr katlanmış oldu.”

NASIL YORUMLAMAK GEREKİR

“Yabancı dönüyorsa bu ne anlama gelir?” diye soran Aktaş yazısını şöyle noktaladı:

“Yabancı yatırımcının ayak sesleri belirginleşir ve dönüş başlarsa bunu nasıl yorumlamak gerekir?

- Artık kurda daha fazla artış yaşanmayacağı kanısı oluşmuştur. Bugün 1 milyon dolar getirip yaklaşık 8 milyon lira elde edecek yabancı, bir süre sonra 1 milyon dolarına 9 milyon lira alacağını bilse bugün tabii ki gelmez.

- Merkez Bankası tarafından binlerine bu ay yeni bir faiz artışı yapılabileceğinin ve bu sayede kurlardaki artışın önüne geçileceğinin fısıldanmış olması ihtimal dahilinde midir, bilinmez.

- Kurdaki artışın durması bir yana bir de geri çekilme yaşanırsa menkul kıymetlerden fazla getiri elde edilmese bile çıkışta bir avantaj elde edilecektir, bu da gözetiliyor olabilir.

- Yabancıların hisse senedine mi, DİBS’e mi gelecekleri önemlidir. Hisse senedine giriş, ağırlıkla fiyatlarda artış olacağı beklentisinden kaynaklanacaktır. Ancak asıl girişin, faizin birkaç ay önceye göre çok yükselmiş olmasından dolayı DİBS’te yaşanması beklenmelidir. DİBS’e girişin yoğunlaşması da faizin artık pek artmayacağı şeklinde yorumlanmalıdır.”